4 Nisan 2010 Pazar

MELEKLERİN SÖZÜ VAR...


Geçen yıl Fenerbahçe Acıbadem Türkiye Şampiyonu olduğunda gelecek sezon hedefimiz sadece Türkiye'de değil Avrupada da başarılı olmak demişti Mehmet Ali AYDINLAR. Fenerbahçe Acıbadem'in sezon başında gerçekleştirmeye başladığı transferleri görünce Mehmet Ali AYDINLAR'ın laf olsun diye konuşmadığı gerçeği ortaya çıktı. Bir çok kişi Gamova'dan Osmokroviç'e Naz'dan Bloom'a kadar tüm transferlerle Fenerbahçe'nin çok iyi bir kadro kurduğunu kabullense de ilk yıl Avrupada İndesit Şampiyonlar Liginde final oynayabileceğine pek ihtimal vermiyordu. Oyuncular tek tek iyi ama bakalım takım olabilecekler mi diye düşünüyorlardı.

Fenerbahçe Acıbadem'in ligde oynadığı 20 maçta maç kaybetmeden sadece 2 set vermesi,Süper Kupada Eczacıbaşını 3-1 yenerek hedeflediği 4 kupadan ilkini alması, Türkiye Kupasında 1 set vererek yarı finale kalmış olması Türkiye'de Fenerbahçe Acıbadem'i zorlayacak takımın olmamasına bağlanıyordu. Avrupa Şampiyonlar Liginde 10 maçta namağlup olarak Dörtlü Finale kalmasını ise henüz "İtalyan" takımı ile oynanmamasına bağlayanlar vardı.

Voleybolda Avrupanın 1 numaralı kupası kabul edilen Dörtlü Finale ilk katılan TüRK TAKIMI biz değildik. Daha geçen yıl Eczacıbaşı katılmıştı. Bizim oyuncularımızdan daha önce Dörtlü Finalde oynayan oyuncularımız vardı ama FENERBAHÇE ACIBADEM ilk defa DÖRTLÜ FİNALE katılıyordu ve amacı sadece katılmak değil KAZANMAKTI.

Voleybol gibi moral motivasyonun çok önemli olduğu bir spor dalında evsahibi ekip ile ilk maç oynamak hiç de kolay değildi. Fenerbahçe Acıbadem'in son dönemlerde oynadığı oyun başta benim olmak üzere bir çok kişinin hoşuna gitmiyordu. Takım kazanıyordu ama sonuç değil oyun bizi endişelendiriyordu. Takımın Dörtlü Finali hedeflediği için antremanlarını bu maçları düşünerek planladıklarını, oyunculara yükleme yapıldığı için oyuncuların yorgun olduklarını düşünüyorduk ve takımın konsantrasyonun da aklının da CANNES da olduğunu söylüyorduk ve ekliyorduk; umarız Cannes'da böyle hatalar yapmayız.

Bugün maçı kazandık ve tarih yazdık. Bu başarıdan dolayı oyuncularımızdan teknik heyete, sponsordan başkana kadar emeği geçen herkesi kutlamak boynumuzun borcudur. Bu gururu yaşattıkları için onlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Ancak bugün KÖTÜ oynadığımız gerçeğini de kabul etmemiz gerek.

Eda'yı Seda'yı , Kaptan Çiğdem'i tanımakta zorlandım desem inanırmısınız. Eda'nın bu kadar kötü servis attığı ve hücumda bu kadar etkisiz kaldığı maç sayılıdır. 8 hücumda sadece 4 sayı almış. 14 serviste ise 4 servis hatası var.

Seda servislerde ve blokta iyi olmasına rağmen hücumda top öldüremedi. 27 hücumda 9 sayısı var. Smaçör olarak bu maçlarda top öldüremezse takım Gamova'ya yüklenmek zorunda kalıyor.

Gamova takımın en çok servis atan oyuncusu olmuş. Bu etkili servis attığının kanıtı. Hücumda en çok topla buluşan oyuncumuz. Ama maçın sonlarında öldürmesi gereken 2-3 hücumu öldürememesini yorulmasından kaynaklandığını düşünüyorum.Yani bugün takımın ayakta kalmayı başarabilen oyuncularımızdan biri.

Nati. Maça iyi başladı Ancak maçın son setinde öyle anlarda öyle kritik hatalar yaptı ki onun klasında bir oyuncuya yakıştıramadım şahsen.Son sette manşeti alamadı hele bir topta rakibe kaçırdı ki Frauke'nin yaptığı feyk yüzünden rakip tek kelime ile saçmaladığından sayıyı alabildik. Ama tecrübesini konuşturdu.Maçın en kritik anlarında yaptıkları ile bu gecenin kahramanı oldu.

Frauke Dricks. Bugün ne yazık ki kötü oynadı. Çok yanlış pas tercihlerinde bulundu. Bence Naz'a daha çok şans verilmeliydi. Yaptığı hatalar nedeniyle ısrar edilmesi çok doğru değildi. Naz oynadığı kısa sürede son dönemlerde yaşadıklarından olumsuz etkilenmediğini, bu yaşında tam bir profesyonel olduğunu gösterdi.

İstatistiklere baktığımda her iki takımında 109 servis attığını bizim 14 onların 13 servis hatası yaptığını, bizim 97 servis karşılamada 6 onların 96 servis karşılamada 6 hatası var. bizim 19 bloğumuza karşılık onların 14 bloğu var. Bu rakamlara bakıldığında her iki takımın birbirine ne kadar yakın olduğu ortaya çıkar. Ancak....

Biz 126 Hücum yapmışız onlar ise 146. Yani bu demek ki bizim savunmamız onlara göre çok iyi imiş. İki takım aynı sayıda servis atar ve aynı sayıda servis karşılarsa ve iki takım arasında 20 hücum farkı varsa bizim defansı iyi yaptığımızı söyleyebilirim.

Evet bugün her zamanki oyunumuzu oynamadığımızı, takım olarak ilk defa Dörtlü Finale katıldığımız için üzerimizdeki baskı ve heyecan dolayısıyla bunun da normal olduğunu düşünüyorum. Yarın oynayacağımız final maçında üzerimizde bu baskının olmayacağını düşünüyorum. Ve Finali kazandığımızda bir ilki başararak TARİHE GEÇECEĞİNİ bilen oyuncularımızın ekstra motivasyon ile bugün yaptıkları basit hataları yapmayacağını ve yarın her zaman ki iyi oyunlarını oynayacaklarını düşünüyorum.Umarım KAZANIR ve TARİH YAZARIZ...

Hiç yorum yok: