26 Ocak 2013 Cumartesi

TERBİYE KALDIĞI YERDEN DEVAM EDİYOR!!

                       
             Kötü bir oyun sergilemiş olsak da futbolda aldığımız 3 puanın sevinci ile bilgisayar başına geçip gündüz yaptığımız terbiyeden övgü ile bahsetmek istedim.. Voleybol maçımızı iş gezisi sebebi Eskişehir'den eve dönüş yolunda cep telefonundan izlemek ( aslında dinlemek ) zorunda kaldım..Sezon başı Galatasaray takımını süper kupa da istekli ve güzel bir oyun ile yenmiş fakat ligdeki maçta kendi evimizde kendi seyircimiz önünde ne yazık ki yenilmiştik. O zaman oynanan oyun ile bugün oynanan oyun arasında ciddi farklar var. Frank Depestele hariç kadro tamamı ile aynı ama kafalar aynı değil. Bugün maçtan önce fikrimi soran kardeşler arkadaşlara verdiğim cevap '' Galatasaray'ın ne yapacağından çok bizim ne yapacağımız skoru belirleyecek , eğer kazanmak istersek kazanacağız" şeklinde idi ve sağolsun takım güzel, istekli bir oyun ile maçı kazanarak beni yanıltmadı.

  

               Bugün maçın yıldızı Leonel Marshall dır. İvan zaten her zaman mükemmel oynuyor. Eğer Leonel de bu formu ile Ivan'a yardımcı olursa kimse bu ligde önümüzde duramaz. Maça iyi başladık ve biraz heyecanlı olsada ilk seti aldık . ilk seti aldıktan sonra ikinci sete de çok iyi başladık fakat sonra hem oyunumuzdaki gevşeme  hemde  yapılan basit hatalardan dolayı set sonu rakip takıma ciddi bir avantaj verdik Herkes bu set gitti derken ,hatta Galatasaray tribünleri seti aldık havasına girip muazzam küfürleri coşkulu bir şekilde söylerken minik ama yürekli adam Turgay'ın servis turu ve iyi blok yerleşimimiz sayesinde bu seti alınca resmen şok oldular. geriden gelerek aldığımız bu set bir maç galibiyeti kadar  değerlidir. Günün adamı Leonel ilk iki seti İvan ile beraber domine etti , 3 ncü sette ise  bu sefer maçı biz önde götürürken yorgunluğun başgöstermesi sebebi ile setin sonlarına doğru geri düştük ve bu seti kaybettik.  Son set cidden çok heyecanlı oldu , set içinde her iki takımda 2 şer 3 er sayılık seriler kazandılar ama en son noktayı İvan ile biz koyduk ve ara verdiğimiz terbiye işine devam etmiş olduk.

         
  •       Leonel Marshall : maçın bizim adımıza en etkin isimlerinden birisiydi. Sadece kendisine yakışmayacak 6 tane basit servis karşılama hatası yaptı , işin garibi bu hataların çoğunu sert gelen smaç servislerden ziyade özellikle rakibin attığı Float servislerde yapmış olması ilginçti ama maçın başından beri gerek hücum gerekse savunmada çok yıprandığı için yorgunluğun etkisi ile bu hataları yaptığını düşünüyorum. Orta oyuncu değilsen %69 ile hücum etmek çok büyük bir başarıdır. Frank onu çok iyi kullanıyor. Leonel sakatlık sorunu olmadığı müddetçe çok çok önemli bir oyuncudur. Leonel oyunun her iki yönünü inanılmaz iyi derecede oynayabilen nadir oyunculardandır. Zaten dizindeki sorunları olmazsa kendisini bu ligde izleme fırsatı bulamazdık. 6 numaradan hücum ederken Frank ile anlaşamayarak yapmış olduğu basit hata kendisine yakışmadı ama oda nazar boncuğu olsun . İlla eşleştirelim dersek yapmış olduğu 5 servis hatasını söyleyebiliriz ama bu maç özelinde çok iyi servis kullandı. Takımın en fazla servis kullanan oyuncusu Leoenl'di ( 21 kez ile )

  •         İvan Miljkoviç : Bu adamı izlemekten ve onu övmekten hiçbir zaman bıkmayacağım , Allah onu nazarlardan korusun . Müthiş bir insan , müthiş bir profesyonel , kaptan olduktan sonra daha çok takımı sahiplenlendi ve sahada tam bir lider gibi duruyor. Savunması çok iyi değildir zaten ama  alamayacak dahi olsa  zor toplara gidiyor, yere atlıyor ve pes etmediğini herkese özellikle de arkadaşlarına gösteriyor. İşte 'winner  ' oyuncu böyle olur. Ivan Miljkoviç  yıllanmış şarap gibi, halen 20 yaşında voleybola yeni başlamış bir genç bir sporcu gibi hırslı , istekli ve coşkulu oynuyor. % 55 ile hücum etti 24 sayısı var. 4 kez blokta kaldı , 5 kez de hücum hatası var ama bu hatalar ve blokta kalmalarının sebebi bu toplara çok zor pozisyonlarda hücum etmesinden dolayı kaynaklandı. Ayrıca ortadan iyi hücum edemediğimiz  icin rakip takim hep Ivan'a 2li 3lu bloklar getirdi. Frank ile uyumları biraz daha ilerlemiş durumda. Varlığı inanılmaz derecede güven veriyor. Orta oyuncularımın yetersizliği veya formsuzluğu sebebi ile bu maçta hücumda çok yoruldu , toplam 108 hücum girişimimizin 42 si İvan üzerinden olmuş. Ayrıca inanılmaz zor pozisyonlarda hiç korkmadan hücum ediyor ve bu sayede bazen imkansız denilen sayılar alıyoruz. 

  •       Frank Depestele : Cidden iyi ve kaliteli bir pasör , aslında bu maç özelinde benim beklentimin altında bir oyun sergiledi , ben daha çok ortaları kullanmasını beklerdim ama maçın başında ortalardan istediği verimi alamayınca köşeleri daha çok kullanmak zorunda kaldı. Frank ile beraber özellikle Leonel in hücum yüzdesi çok arttı . Takımına çok hakim bir pasör ,takımımızın 6,4 ile en yüksek puan alan oyuncusu. Maç genelinde bazen özellikle Ulaş'ın ön alanda olduğu anlarda hep onun tarafından hücum ettirdi , doğru olanı yaptı , temel mantık rakip takımında boy anlamında nispeten daha kısa ve bloğu daha kötü oyuncu var ise hücum onun üzerinden oynatılır.İyi pasörler bu şekilde pas dağıtırlar. Buna rağmen Leonel bir iki kez kötü hücum etti ve Ulaş 'ın bloğuna takıldı. Birde kaybetmiş olduğumuz sette 3 kez Turgay'ı Vladımir ile karşı karşıya kalmasına ve 3 sayı kaybetmemize sebep oldu .Tek eksi nokta diyebileceğim hareketi buydu. Yine mantık olarak doğru pasları verdi. Ama her zaman kitapta yazan gibi olmuyor. Çünkü galatasaray takımı Turgay 4 numaradan hücum ederken onu tek Vladimir ile bloklamaya çalıştı , blok önlemlerini İvan ve ortaya doğru kaydırdılar ve Frank doğru olarak Turgay'a Vladımır ile teke tek hücum etme fırsatı verdi ama bunlarda Vladımır başarılı oldu . Turgay demişken  göstermiş olduğu yürekli oyun ve kritik anlarda atmış olduğu etkili servislerinden dolayı teşekkür ediyorum , hücum olarak% 32 gibi düşük bir yüzdede kaldı ama pes etmedi elinden geleni yaptı ...

        Ace sayımız bu maç özelinde çok düşük , aslında benim beklediğim den kötü servis attık. Play off maçlarında ve tepeyi ilgilendiren maçlarda çok daha etkili servis atmamız gerekli , servis hatalarında Galatasaray ile aynı sayıdayız ama onların bizden 5 ace fazlası var. Hücum yüzdemiz iyiydi hatta vasat ve isteksiz orta oyuncularımıza rağmen fena blok yapmadık. 



               Aslında rakip takımın istatistik kağıdını buraya koymayacaktım ama Ntvspor'daki maç anlatan ve yorumlayan( isimlerini özellikle yazmıyorum ) arkadaşların ne kadar eyyam kokan yorumlar yaptıklarını görmeniz açısından iyi olur diye düşündüm. Bu konuya çok fazla girmeyeceğim ama sahibinin Fenerbahçe başkan adaylarından birisi olan bir kanalda bir klüp ,bir takım ,bir branş bu kadar küçük görülmez , bu kadar rakip takım adına taraflı yayınlar yapılmaz ve bu kadar taraflı maç anlatılmaz. Bu konu beni uzun zamandır çok rahatsız ediyordu bugün maç sırasında yorumcu arkadaş yine yanlı yorumları ile beni gaza getirdi ve paylaşmak istedim. tek bir örnek vereceğim . Maç sırasında allandıra ballandıra Ulaş ve onun yaptırmış olduğu RENKLİ hücumlardan bahsetti durdu, tamam Ulaş'ı ben cidden çok severim ve beğenirim ama Frank aynı pozisyonları hazırlayınca ses çıkartmayan hanımefendi Ulaş'ın RENKLİ hücumlarını dilinden düşürmedi. ama işte istatistik kağıdı öyle söylemiyor . öve öve bitiremediği renkli Ulaş sadece 6.1 puanda kalmış, bu kadar abarttığı bir pasör maçı min 7 puan veya üzerinde bitirmelidir ve o pasörün takımı o maçı kazanmalıdır. 
Evet biz kendi seviyemizin altında kötü servis attık ve Ulaş da gelen iyi manşetlere mümkün mertebe ortadan hücum ettirdi ama burada hem bizim orta oyuncuların formsuz ve vasat olmalarının da etkisi vardı. Maç boyuncu takımını mümkün mertebe iyi oynatan Frank için tek bir olumlu kelime laf etmeyişi eyyamın tuzu biberi oldu . Ayrıca
 Ama ben şaşırdım mı ? hayır tabiki şaşırmadım.. Biz alıştık artık bu durumlara ama biraz dile getirmek gerekli diye düşünüyorum.




     
      Son olarak değinmek istediğim iki önemli konu var.  Birincisi orta oyuncumuz Ahmet bey oyundan çıkarılınca Soli'ye yani bu takımın patronuna saygısızca davrandı ve bi tomar triplendi ,kenarda söylendi durdu. Koskoca İvan kenara alındığı zaman tek bir saygısız hareket yapmıyor da yahu Ahmet senin derdin ne diye sormak istiyorum , tamam her oyuncu hep sahada olmak ister kimse kenarı gelmek istemez ama ne olursa olsun hocaya o şekilde davranmamak lazım , Soli oyuna mı konsantre olsun yoksa kenarda nazlanan oyuncusunu mu motive etsin . Fenerbahçe takımında oynadıklarını unutmamalı bütün sporcular. İsmi lazım değil belli türk oyuncular Bagnoli gibi adamın başını yediler bari rahat bıraksınlar da Soli ile devam edelim . 

      Bir diğer önemli konu ise Soli ve onun güzel performansı. Maçın devamlı içindeydi , zaten kendisi oyunculuğunda pasör mevkisinde oynuyordu ,  genelde pasörlerden iyi hoca olur.Umarım uzun vadede Soli iyi ve değerli bir hoca olur. Sonuçta Soli Bagnoli'nin ekolünden gelen bir isim hem onun hocalığında  Modena'da oynamış hemde 2 sene yardımcı hocalığını yapmış bir isim. Oyuna müdahaleleri yerindeydi , çok kritik anlarda blok yükseltmek için geleceğimiz Metin Toy'u oyuna aldı ve bu sayede etkili oldu. Ahmet beyden verim alamayınca İbrahim', oyuna aldı . Aslında oyuna müdahale ve değişiklikler bire bir Bagnoli'nin kopyası , bunu olumsuz anlamda söylemiyorum sadece hepinizin dikkatini çekmek istiyorum. Bagnoli de aynı hamleleri yapıyordu vs ama işte oyuncular istemeyince olmuyor. Soli ile devam etmek lazım uzun vadeli bir çalışma ve yapılanma içine girmek gerekiyor ama ne olursa olsun hoca beğenmeyen , o formanın hakkını vermeyen , arkadan işler çeviren oyuncular mümkün mertebe bu takımın bu değeli formasını giymesinler. 

         Yükselen bir form grafiğimiz var. Bireysel anlamda oyuncular kendilerine geliyorlar ,Frank'in gelişi takımı toparladı .  Bizi lig şampiyonluğu yolunda zor bir maraton bekliyor. Bu yolda ne yazık ki vasat orta oyuncularımız sebebi ile bir miktar  zorlanacağız , fakat elimizde çok kaliteli ve oyuna inanılmaz etki eden 3 tane  yabancı oyuncumuz var. Onların sayesinde şampiyonluğun en önemli adaylarından birisiyiz. Deplasman olmasına rağmen , onca küfüre rağmen bizim boynumuzu büktürmedikleri için bu klubün  en sahipsiz şubesine teşekkür ediyorum.

Herkese saygılar ve sevgiler 

Cem AĞRAK 


21 Ocak 2013 Pazartesi

KAÇINILMAZ YENİLGİ..


      Aslında kaybettiğimiz maçlardan sonra yazmaktan nefret ediyorum ama olsun kaybederken de yazabilmek , üzüntüyü de yaşamak, öğrenmek lazım ( bu aralar üzülmeyi öğrenmeyi geçtim bu konuda resmen master yapıyoruz ). Benim beklediğim gibi geçti maç , bir çok kardeş dost avrupa kupasındaki galibiyetten sonra tabiri caizse gaza gelerek '' haftasonu vakıfbankı ezeriz ,rahat yeneriz '' gibi düşüncelere kapılmıştı. Vakıfbankın şu anda avrupanın en iyi takımı olduğu gerçeğini kabul etmek lazım , evet bu cümleyi kurmak hem çok zor hemde içimizi acıtmış olsa da ne yazık ki  gerçek bu şekilde. 

         Her yenilgiden sonra sezon başında yapılan saçma sapan hatalardan tutun , kadro ve hoca  seçiminden , eldeki değerli oyuncularını kaybetmek gibi bir çok hatayı tekrarlamak istemiyorum. Papağan gibi hissediyorum kendimi , başından beri yeterince ve fazlası ile tepki verdim(k) bu saatten sonra da çok birşey değişeceğine inanmıyorum , şu anda yapılacak şey takımın Lig finaline kalması için dua etmektir. 

        Aşağıdaki maç istatistik kağıdı nasıl bir maç oynadığımızı çok güzel yansıtıyor. Sayı ve Manşet yükünün tamamiyle Kim in üzerine bindiği bir maç oynadık , tabi burada rakip takımın kurt hocası Guidetti'nin bütün servislerini bizim en iyi oyuncumuz olan Kim 'in üzerine yıkarak onu oyundan düşürme çabasının da burada etkisi var. bizim değerli hocamız sağolsun servisleri Glinka üzerine yıkmak gibi bir fikri bir taktiği olmadı , zeten Türkiye'nin en iyi manşeti olan liberosu olan Gizem üzerine yıkmak ne müthiş bir taktikti. Voleybol sporunda böyle küçük detaylar çok önemlidir ve sonuca çok etki eder.  Pasör çaprazının 20 cm sıçrayamadığı ve % 16 ile maçı bitirdiği yine orta oyuncularından birinin % 38 ile hücum edip bloklarda hiç etkin olmadığı bir maçı kazanmak çok zor bir durumdu , Berg baktıki ortalardan ve çaprazdan ve 4 numaradan bir sonuç alamayağız , topları mümkün mertebe Kim üzerinden oynadı ve o sayede 1 set aldık son sette ise belli bir noktaya kadar iyi gittik . Paula da bu maç özelinde formsuzdu aslında Manşet de dağılmadı ama , vakıfbank blokları karşısında biraz zorlandı ve Kamil hoca Elif ile dönüşümlü oynattı . Nihan çok eleştirim ama takım adına nispeten iyi oynayan iyi savunma yapan ve manşette dağılmayan oyuncumuzdu. tabi Menşet oranın iyi olmasında rakip takımın ona sadece 17 servis atmasının da etkisi vardı. 



           Yukarıdaki görüldüğü gibi blok sayımız çok az , 6 blok yaptığımız bir maçta VAkıfbak i yenmez kolay değil , 



           VAkıfbank istatistik kağıdını buraya koymamın sebebi , rakibin manşet yüzdelerini görmenizi istedim. RAkibin manşet yüzdeleri ve dağılımı bizim hangi yanlış mantıkla servis attığımızın bir resmidir. Rakibin en zayıf halkası ( esas mevkisi pasör çaprazı ) Glinka ya sadece ve sadece 14 kez servis atmışız , Glinka nın bu az servise rağmen servis yüzdesi çok düşük , biz gidip servisleri manşetleri iyi olan Gizem ve Gözde üzerine atmışız , şunu görebimek ve uygulamak  için ZE Roberto olmaya gerek yok yahu... Maçı onlara kazandıran ufak detaylar oldu yoksa hücum yüzdelerimiz kafa kafaya , servis hatalarında onlar bizden daha kötü durumdalar ama bizden 5 blok daha fazla yaptılar ve bizden daha iyi manşet aldıkları için ortadan çok fazla hücum ettiler.

         Maç öncesi çok umutlanılan ve kaçnılmaz son yenilgi ile biten bir maç oldu . Çapraz ve orta oyuncumuz inanılmaz vasat oynadıkları bir maçı kazanmak çok zordu , servisi iyi ama yanlış oyuncuların üzerine atmış olmamızda malübiyetin tuzu biberi oldu . CEv cup ı kazanmak Türkiye ligini kazanmaktan çok daha kolay , CEv cup bizim Prestij için çok önemli ama Lig finali CEv cup dan çok çok daha önemli , daha önceden belirtmiş olduğum gibi Şampiyonlar Ligine kalmak istiyorsak Türkiye ligi finaline kalmamız gerekiyor. Ayrıca genç ve güçsüz MEryem'in SEda'nın yerine oynamasını istiyorum varsın % 20 ile hücum etsin ama o etsin bari..En azından gelecek seneler için ciddi bir hazırlık yaptırmış oluruz.

          Son olarak şu saatten sonra her yenilgide '' şu gitsin '' bu kötü '' ''şöyle hatalar yaptık '' vs vs vs bunların bize faydası yok , neresinden tutsak elimizden kalıyor çünkü , o yüzden bu sezonu öyle veya böyle ilk 2 içerinde  bitirmemiz gerekiyor, takviye konusunda gelirsek bu saatten sonra iyi bir 4 numara bulmak çok zor , gelecek takıma ve sisteme alışacak bu işler yazıldığı gibi kolay değil ama Çin ligi bu ay sonu bitiyor ,alınabilecek iki tane kaliteli oyuncu var , Costagrande ( 4numara için ) veya eski çaprazımız Kasia sanırım boşa çıkıyorlar. Ben olsam ( ki olamam :) ) Costagrande'yi ikna edebiliyorsa sezon sonuna kadar ederim ve Türkiye ligini bir şekilde onunla oynar ve bu ligi almaya çalışırdım , .aslında konu eksiklere gelirse ÇApraz Orta ,Lİbero ,tabiki en önemlisi HOca ... ama eksikler listesi bitmez hepsine de bu saatten sonra çözüm olmaz , o yüzden nokta atışı yaparak en doğru hamleyi eğer yapabiliyorsak tabi yapmamız gerekiyor.

         Voleybol sporu '' AMATÖR '' bir branş ama bu kadar da Amatörce yönetilmez ki yahu...
neyse girmeyelim şimdi bu konulara  iyi akşamlar olsun .


Herkese saygılar ve sevgiler

Cem AĞRAK






20 Ocak 2013 Pazar

KEYİF VEREN GALİBİYET !!!



             Sezonun ilk yarısında çok kötü oynayıp 3-1 kaybettiğimiz maçın rövanşında M.M Piyago'yu güzel oyun ve net bir skor ( 3-0 ) ile geçtik ve ikinci yarıdaki 2nci galibiyetimizi aldık. İkinci yarı ile beraber süregelen çıkışımız ve iyi oyunumuza bu maçta da devam ettik . 


              Aslında maç ile ilgili olarak çok fazla yazıp çizmeye de gerek yok , istatistik kağıdına bakınca maçı izlemeden dahi oyunun ne yönde geliştiğini anlayabiliriz. Rakip takım küçümsenmesin biz ilk yarıdaki maçta tam kadro çıkmamıza rağmen 3-1 lik bir skor ve çok kötü bir oyun ile maçı kaybetmiştik. 

               Temcit pilavı gibi hep tekrarlıyor olacağım ama yine bıkmadan Pasörün bu spor için ne kadar önemli olduğunu tekrar gördüğümüz bir maç oldu .Frank çok iyi oynattı takımı, zaten 7.3 gibi çok yüksek bir 
puan ile maçı tamamladı. 2 blok sayısı var , 3 de ace yaptı ve toplamda 5 sayı ile çok iyi oynadı. 



               İvan yine bildiğimiz gibi çok iyi ve özverili oynadı , sadece 2 hatası var , hiç blokta kalmadı , ve % 54 ile hücum ederek maçı 17 sayı ile tamamladı . Nazar değmesin diyelim , onu bu forma ile ne kadar çok izlersek o kadar çok zevk alacağım ..

             Leonel Marshall'ın formunda ciddi bir yükseliş var , sakatlıkları da atlaşmış ve oldukça iyi göründü. Bildiğimiz Leonel gibi oynadı , özellikle Bloklarda mükemmeldi 5 tane blok yaptı , sağlıklı bir marshall çok fark yaratır. Hücumda %62 yüksek bir yüzde ile oynadı , 

             Orta oyuncularımıza çok fazla iş düşmedi ama Kemal '' Bagnoli '' gittiğinden beri çok iyi oynuyor !!!
% 100 hücum performansı ile 6 hücum sayısı 5 blok ile 11 sayı ile maçı tamamladı...

             Maç toplamında sadece 3 hücum hatamız ve 2 kezde blokta kalmamız var. Bu rakam müthiş bir rakam. GEnel olarak manşet yüzdemiz de daha iyi hem Turgay hemde Leonel belli bir seviye üzerinde oynuyorlar. Serkan sakatlıktan iyi döndü .. Bu maç için olumsuz olarak konuşabileceğimiz tek konu ; 14 tane servis hatasından rakibe sayı vermemiz oldu. tamam servislere yüklenmek iyi bir olay ama bu rakamı 10 seviyesine çekebilirsek , zorluk derecesi yüksek maçlarda maça daha iyi tutunmuş oluruz.

             Fabio Soli ( 1979 ) BAgnoli'den sonra devraldığı görevi oldukça iyi götürüyor , Soli oyunculuğunda pasör mevkisinde oynuyordu , erken yaşta voleybolu bırakıp kariyerine bu şekilde devam etme kararı aldı , en son Bagnoli yönetimindeki MOdena 2010 senesinde yedek pasördü , hocalık işini şimdilik iyi götürüyor , oyuncular ile olan diyalogları ve maça mola ve oyuncu değişiklikleri ile yapmış olduğu müdahaleler oldukça yerinde görünyor . Bunları niye anlattım kısa bir özet geçeyim , Voleybol camiası için inanılmaz kariyerli olan Bagnoli yi  getirdik ama olmadı , bu olmama sebebinin bir çok sebebi olabilir bunları daha sonra uzun uzadıya tartışabiliriz ama hoca gider gitmez özellikle yerli oyuncuların performanslarının birden yükselmesi durumu benim midemi bulandırıyor. 
           Bu durumu ben kabul edemiyorum , hele ki hocanın antremanları çok sert çok disiplinli gibi bahanelerin arkasına sığınarak mental olarak iyi seviyeye gelememenin  ve çok kötü oynamanın      ( İvan'ı burada ayırıyorum , kötü olduğumuz dönemde tek isyan eden ve en çok çabalayan oyuncumuzdu ) herhangi bir bahanesi olamaz .. Neyse konuyu çok dağıtmayalım , BAgnoli haricinde yine çok iyi kariyerli başka bir hoca getirsek oyuncu arkadaşlar sevmez ise onunda başarılı olma ihtimali yok ne yazıkki tasvip etmesek de bizim memlekette amatör sporlar  olsun profosyonel sporlar olsun düzen bu şekilde işliyor bu sebeple Soli ile iyi bir uyum sağlanırsa uzun vadeli bir çalışma ortamı sağlamak ve denemek lazım diye düşünüyorum . bu kafa yapısındaki oyuncular ile AVrupa'da başarılı olmak bence imkansız. Hangi kariyerli hocayı getirsek getirelim sonuç değişmeyecektir tabi kökten bir değişiklik yapılmaz ise !!! 

            Sonuç olarak belirli bir yükselen seviyemiz var ve bu devam edecektir. Kötü oynama kredimizi fazlası ile doldurduk.İkinci yarı alabildiğimiz kadar maç almalıyız ve mümkün olan en yüksek noktada ligi bitirmeliyiz. 3 yabancı ile oynayacağımız maçlarda keyifli ve güzel oyunlar bizi bekliyor ( frank -Leonell ve İvan ) Frank'in oynayamadığı ve SErcan a kalacağımız maçlarda çok zorlanacağız . Umarım lig sonunda finale kalırız ve mutlu sona ulaşırız. 

            Uzun vadede Avrupa da başarı istiyorsak mutlaka ve mutlaka Yabancı ve İyi bir pasör ile oynamamız gerekiyor. Frank ve onun daha üst seviyesindeki oyuncular ile çok daha iddialı konuma geliriz tabi bunun için 3 + 1 yabancı kuralı geri gelmedi ve 4ncğ hakkımızı genç ve iyi bir orta oyuncudan kullanmamız gerekiyor. Uzun vadede alt yapımızdaki Uğuz (2.04 ) orta oyuncu sıkıntımızı çözecektir bunun yanına Halk bankasından yine eski altyaı oyuncumuz Resul ( 2.04 ) de takıma kazandırılabilirse çok güzel olur .Pasör mevkisini yabanc kullanmamız için 4 numaraya kaçarı yok Burutay'ı almamız gerekiyor. Neyse konuyu çok dağıttım bu seneyi bi güzel bitirelim de planlamayı sonrasında yaparız :) 

         Bugün 17.30 da Vakıfbank ile karşılaşacak olan Bayan Voleybol takımımıza başarılar diliyorum çok zor bir maç bizi bekliyor umarım kazanabiliriz. Maçı yerinde izlemek isterdim ama ne yazıkki gidemiyorum . İrem Esen ve Erdenay Güler kardeşimden özür diliyorum , beraber maçı izleme planımız vardı ama ben sözümü tutamadım...


Herkese saygılar sevgiler

Cem AĞRAK




       

16 Ocak 2013 Çarşamba

PASÖR FARKI VE GALİBİYET!!

            

              Bu sene başından beri yüzümüz voleybolda hiç gülmemişti , aslında genel itibari ile herhangi bir branşta gülecek durumumuz da yok ama yine de umutlu olmaya devam edeceğim ve devam etmek lazım. Eleştiri yapalım ama bu kadar karamsar bir bakış açısı ile de bu hayat devam etmez diyerek maç yazısına girelim :)..



                  Sonuçta son 4 sezonun bayan voleybolunda avrupa nın hatta dünyanın sayılı takımlarından birisi iken bir anda anlayamadığım ve hiç kabul etmediğim sebeplerden dolayı vasat bir takım moduna sokulmaya çalışıldık. Tabi kupa alsın veya almasın ama sahaya çıktığı zaman heybetinden rakiplerin korktuğu bir takımdan sıradan bir takım moduna girince bizler taraftar olarak voleybol sever olarak şoka girdik. Fenerbahçe taraftarı olarak filede ezilmek ,rakipten saygı görmemek ve üç kuruşluk takımlar tarafından yenilgiye uğratılmak çok zorumuza gitti. cümleyi toparlamam lazım yoksa maç sonu güzel bir yazıdan çıkıp genel bir serzenişe gidecek ki şu anda bunu yapmak anlamsız. Anın tadını biraz çıkartalım ...

                 Dün akşam iş yemeğim olması sebebi ile maçı canlı izleyemedim ama eve geldikten sonra tekrarını izleme fırsatım oldu. Bu sezon başından bu yana en keyif aldığım , sahada tam olarak yapamasak da ne yapmasını bilen ve iy bir lider tarafından yönetilen bir takım olunca gece geç saat bile olsa bu maçı izlememek olmazdı. 
  • Berg'in takıma katkısı hemen kendisini göstermiş. Pasörün oyuna direkt katkı konusunda Voleybol sporu 1nci sırada gelir. Sezon başından beri tüm iyi niyetine rağmen Nilay bu ağır yükü kaldıramadı. ben zaten kaldırmasını beklemiyordum , yeni bir takım yeni bir yapılanma , mental olarak gücünü kaybetmiş bir takımı anca Berg ayarında tecrübeli bir pasör toparlayabilirdi. Henüz ilk maçı olmasına rağmen çok doğru oynattı takımı ve hemen '' takım '' görüntüsü verdik. 
  • Beldiği günden buyana yemediği laf kalmayan ( itin bir yerine sokulmak değimi daha güzel olur ) Paula ( tam olarak eski günlerindeki gibi olmasada ) 4 sene öncesinden esintiler sunmuş. Hızlı oynatabildiğin müddetçe Paula dan hücumda verim alınır. Paula nın kolu yavaş eleştiri anlamında söylemiyorum ama her smaçörün bir özelliği vardı. Paula tarzı oyuncular havada çok kalıp , bekleyip kolunu arkadan getirene kadar blok yerleşir ve istediği hücumu yapaz .MeseleSokolova bu tarz bir oyuncuydu genelinde sıçar ve bir miktar bekler rakip blok düşme moduna girdiği zaman topa vururdu ,Sokolova tarzı oyunculara yavaş ve yüksek top atmak iyidir ama Paula ,Tom tarzı oyuncuları fiziki ve kol yapılaraı gereği bu şekilde kullanmak lazım , çok hızlı pas verip hemen hücum ettirirsek o zaman istediğimiz verimi rahat alırız ama kimse öyle  % 50 ler ile filan hücum etmesini beklemesin , zaten Kim bile % 40 -50 arası hücum performansı gösteriyor. Paula % 35 civarlarında hücum ettiği müddetçe çok rahatlarız bu Kim'in üzerindeki yüküde almış olur. 



  • Rakip takım koçuna teşekkür etmek lazım , öncelikle DIRICKX i oynatmamış ve benim çok beğenmediğim ama saygı duyduğum ve bu sezon takımını iyi oynatan bir pasördü . Aryıca bizim için en önemli konu  servisler için Paula'yı hedef almışlar. Paula da bu maç özelinde hem manşet  % 70 hemde mükemmel manşet de fena olmayan bir oran tuttutmuş ve sadece 1 adet manşet hatası yapmış. Tabi mükemmel manşeti düşük de olsa Berg bunları tecrübesi ve zekası sayesinde  tolere edebilmiş. eğer rakip takım servisleri Nihan'a yıkarsa o zaman çok zorlanırız. Savunması fena değildir ama Manşet konusunda ne yazıkki istenilen seviyenin altında kalıyor. 

  • Kim muazzam oynamış onu anlatmaya gerek yok , erkek takımında İvan , bayanlarda ise Kim gibi iki tane muazzam voleybolcumuz var. Kim  7.1 puan almış . hem hücumda iyi hemde savunma ve manşlet kısmında çok iyi maç çıkartmış . ondan sonra en çok puan alan 6.7 ile Berg ve Seda . Pasörümüz 6.5 puan üzeri aldığı her maçı biz kazanırız. Seda kardeş güçlü ama işte o malum bölgesini :) bir miktar daha kaldırıp biraz daha zıplayabilirse eğer takımı şu noktada çok daha faydalı olacak.
            Dünkü galibiyet güzeldi keyiflendik yüzümüz güldü ama gaza gelmeye gerek yok , biraz zor maçlar oynayıp oradaki reaksiyonumuzu da görmemiz lazım

           Dünkü maç dahilinde de halan ''bloklarımız'' en zayıf noktamız , bu blok yapısı bizim başımızı ağrıtacaktır.

             Nilay ve Elif in oynattığı pardon oynatamadığı takımdan sonra dünkü Berg'li takımı izlemek arasında ciddi fark var. Berg takıma alıştıkça çok daha iyi olacağız hem Nilay için Berg iyi bir fırsat . oyun tarzı itibari ile aynı tarzdalar , Nilay da hızlı oynamayı takımını hızlı oynatmayı seven bir pasör .Berg 'den alabileceğini alsın . Takıma 'nazar' değmesin diyelim.
              Lig de 3 yabancı ile oynayacağımız maçlarda mutlaka ve mutlaka Berg ,Kim ve Paula ( Mari ) ile oynamamız lazım. Önümüzdeki sene şampiyonlar ligine kalmak istiyorsak Türkiye liginde Finale kalmak zorunluluğumuz var. Cev cupı alsak dahi bizi Şampiyonlar ligine sokmazlar . Güzel bir plaket verirler o kadar.

             Son olarak ; çok eleştirdim Kamil hocayı ama takımı toparlamış , eline ve emeğine sağlık diyorum , inşallah böyle devam eder ve  takım başarılı olur..

Herkese saygı ve sevgiler. 

Cem AĞRAK