14 Ekim 2011 Cuma

Fenerbahçe Universal - Galatasaray Medical Park 3x1 (Salondan İzlenimler)

Yeni sponsoruyla yola çıkan takımımızın adı değişsede, skorborddaki hoşnutsuzluk yaratan kısaltılmış yazım halinde geçen senekinden pek bir değişiklik olmadığı görüldü



Maç öncesi dağıtılan Fenerbahçe Universal atkılarını boyunlarına takarak maçı takip eden yöneticiler ve Azmi Ofluoğlu

Grup CK 'nın maç sırasında asıldığı yerden bir kadının üstüne düşüp tekrar yerleştirilen pankartı eşliğinde bir mola görüntüsü, skorda geride olan takımımıza mesaj iletiyor
Önceki günkü erkekler maçına hiç ilgi göstermeyen taraftar grupları bu derbi maçında kalabalık gruplar halinde pankartlarıyla salondaydılar
Maç öncesinden erkenden girip tribün ortasına yerleşen gençler, ısrarla takımı tribüne çağırıp işi cimbomlu olmaya kadar sürükleyince sonunda oyuncular hareketlenip selamladılar. Oyuncular içinden kimseleri tanımayıp farklı sebeplerden bildikleri Duygu Bal'ı tezahüratla çağırmaları ise komediydi

Maç öncesi ve ilk setlerde hakem arkası ana tribünden altlarda kalabalık duran taraftarlardan GFB grubu bir anda üstlere göç edivererek yer değiştirdi.

Bu maçta üstte ayrı biryerde toplanmış olan Unifebliler yanısıra Engin Divrik ve arkadaşlarındanda maça ilgi gösterildi. Nisan ayında önce final four biletleri için protesto edip sonra "başkan olsana...Fenerbahçe'ye başkan olsana..." diye tezahüratlar ettikleri Mehmet Ali Aydınlara'a bu defa ".ötün yiyorsa başkan olsana... "mesajları yolladılar
Protokolün solunda (resime göre sağda) her zamanki yerlerine erkenden yerleşen ihtiyarlar, maç boyu reaksiyonsuz izlerlerken son set beşiktaşa yapılan küfürlü tezahüratlar sırasında ayaklanıp susturmak için ıslıklar öttürmeleri dikkat çekiciydi
Maç sonuna doğru yapılan samanyolu şovunun sadri şeneeer sadri şeneeer imalarıyla girildiği duyuldu.


İş dolayısıyla iki gündür yazamadığımdan kısa kısa maç dışı diğer aklımda kalanları yazayım ;

- Maçı file arkası alt tarafta izledim. Yanımda oturan sezon öncesi A takımla çalışan altyapıdan genç kız teknik ekip tarafından maçın video çekimini yapan kamerayı kontrol etmesi için görevlendirilmişti.
Takıma giren genç pasör Ezgi'nin 95 doğumlu olduğunu ve kulüple profesyonel sözleşme imzaladığını söyledi. Ayrıca bir saha değişimi sırasında malzemeleri onun taşıdığını görünce bunun takım içindeki hiyerarşik gelenek olduğunu söyledi

- Naz boynunda Fenerbahçe Universal atkısıyla saha kenarında geziniyordu, cezalı olmasa oynayacak durumda olduğunu genç kızda söyledi

- Sokolova'nın oğlu Daniel ve annesi de file arkası altta oturuyorlardı. Gözlerim bir an için hep onun yanında takılan Nati'nin hiperaktif oğlu Marcus'u arayıverdi

- Universal heyetinin salona giriş vaktinde kutular içinden çıkartılan atkılar hem protokoldekilere hemde tribündekilere dağıtılıverdi

- File arkası üstlerini hesaba katmazsak salonda oldukça iyi bir kalabalık vardı ama rakip taraftarın olmadığı bir sıkıcı derbi daha izlemiş olduk. Önceki gün erkekler maçında bench arkalarında bol bol boşluklar varken, bu sefer erkenden gelenlerce parsellenmişti.

- Maç sırasında sık sık Calderon'a laf atıp takılıyorduk, yaptığı pozisyon hatalarıyla maçı satıyor şike yapıyor dalgaları artıyordu. Bir mola sırasında aldığı sayı ardından kenara giderken bize bakıp ne yapayım der gibi bakışı üstüne maç bitimi de bizim tarafa dönüp gülerek selam vermesi oldukça sempatik oldu.

- Maç sonrası Calderon ve Terzic ile bench arkasında resim çektirmek isteyen birkaç erkek seyircinin galatasaraylı olduğunu farkeden Fenerbahçelilerin bazıları orada bitiverince gs idarecileri orkun darnel dahil olmak üzere orada kısa bir tartışmaya dahil oldular.

- Arkamızdaki iki kadın seyirciden biri Fenerli arkadaşı ise galatasaraylıydı, onun sayıları alkışlamasından rahatsız olan bir abimiz uyarıverdi.

- Sol tarafımızda gs erkek takımı oyuncularından yeni kübalı transfer ile erhan dünge ve birkaç kişi daha oturuyordu.

- Maç öncesi protokolün üstündeki özel kısımda gördüğüm Çiğdem Can Rasna ile selamlaşıp hal hatır soruverdim, sağlığının iyi olduğunu söyledi. Maçı da çift kişi olarak yerinden fazla kıpırdamadan çevresindeki tanıdıklarıyla takip etti.

- Maçın ortalarında teknik ekip için kayıt yapan kamerada bir problem olunca bantlarla falan bir müdahale etmek zorunda kaldılar.

- Maç sırasında köşedeki yedek oyunculardan en çok Yağmur'un takıma yönelik motivasyon sesleri duyuluyordu.

- File arkasında istatistik ekibinin ve takım menajerinin arkasında olduğumuzdan onların reaksiyonlarını da görüyordum. Yapılan hatalarla bilhassa Nihan'ın manşet sıkıntıları off gene mi yapma artık gibisinden saç baş yoluyorlardı. Violet hanım maç içinde sıkıntı bastıkça ayaklanıp tribünlere de göz ataraktan birkaç adım turlayıp yerine dönüyordu.

- İlk set Kim Yeon servis atmaya geldiği vakit tribündekiler farklı şarkılar söylerken, biz Kim Kim Kim diye alkışla tempo tutmaya başladık. Bir sayı iki sayı derken biz tempo tutmaya o ise servis atmaya devam ediverdi, uzun bir seri yaparak ilk seti döndürüverdi. Sayılar ardından tribünden gelen coşkulu bağırışlar hoşuna gidiyordu sanırım ki vücut dilinden anlaşılıyordu.

- Tribünde tezahürat eden taraftarlar alt taraf ve üst taraf olarak iki parça halinde çaprazlama durduğundan, maçın başlamasından kısa bir süre sonra karşılıklı tezahüratlara girişiverdiler. Bu esnada ise rakip takım farkı açmaktaydı.

- Maç başlamadan önce .bne galatasaray tempoları dönerken maç içinde de küfürlerin olduğu tezahüratlar geçiverdi, en yoğun ve gereksiz olanı ise son setteki beşiktaş seninle ölmeye geldik kontrasıydı. Hakem burada kaptan vasıtasıyla uyarı yaptırarak 2500 lira cezayı işlemiş oldu.

- Son set sayı farkının açılıp maçın kopmasıyla şike ironili tezahüratlarda artış oldu. Taraftarlar şikeee şikeee diye tempolarla sağa sola senkronize oluyordu, esprili laflar sokuluyordu, saha içindeki çizgi hakemleri dahi bunları duyunca gülüyordu.

- Maç öncesi file önünde yapılan takım poster pozu çekimi sırasında reklam panoları arkasında oturmakta olan Violet Duca'nın bu pozda gözükememek endişesiyle yerinden fırlayıp 50 metrelik bir sprinti oluverdi.

- Maç ardından tribündeki seyirciler ve oyuncular dağılırken, az sayıda kalan takımın kemik takipçileri soyunma odasına yönelen Nihan Güneyligil'e tezahürat ediyordu. Uzaktan selamlaması yetmeyip yanlarına gelmesi için ısrarcı oldular, Nihan'da onların önüne kadar gidip teşekkür ederek sırayla el çakarak ayrıldı.

Fotoğraf Kaynak ; hürriyet.com.tr , voleybol magazin - Ahmet Besler

Hiç yorum yok: