21 Kasım 2010 Pazar

Arkas - Fenerbahçe : 3-1 (Kötüyüz) !!!


Aroma Erkekler Voleybol Birinci Ligi'nde Arkas Spor, evinde ağırladığı Fenerbahçe'yi 3-1 yendi.

ARKAS SPOR: 3 - FENERBAHÇE: 1
Salon: Atatürk
Hakemler: Aziz Yener xxx, Onur Hoşnut xxx
Arkas Spor: Hüseyin xxx, Ahmet xxx, Agamez xxx, Bravo xxx, Meszaros xxx, Burak xxx (Nuri xxx, Bülent xx, Burutay xx, Ceyhun xx, Andaç xx)
Fenerbahçe: Kayhan x, Marshall x, Arslan x, Coskovic x, Miljkovic xx, Emre xx (Serkan x, Ersin x)
Setler: 25-14, 25-21, 21-25, 26-24
Süre: 105 dakika (21, 27, 28, 29)

Ligdeki 6. maçların ardından Arkas Spor, 5. galibiyetini alırken, Fenerbahçe ise ikinci kez sahadan mağlubiyetle ayrıldı.


 Çok normal sonuç.
Sürekli aynı şeyleri yazıyoruz ama değişen bir şey yok ne yazık ki.
Takımda Demeter'den başlamak üzere çok ciddi sorunlar var.Kronik ve içler acısı manşet sorunu
Agamez takviyeli ''Voleybolun gs'si Arkas'' önünde canımızı fena yaktı.
Demeter ne mola alıyor,ne oyuna müdahale ediyor,sadece izliyor kenardan.
 Blok sorunu,orta oyuncular sorunu,Marshall sorunu,Arslan sorunu sorunu oğlu sorunu yani.
Hal böyle olunca sonuç çok normal.
 Hep böyle başlıyoruz sonra düzeliyoruz olayı bu sezon tutmayabilir.Rakipler çok güçlü.
Üstelik F4 hedefi koyduğun bir CL var yeni başlayan.Hadi lig için 2.devreyi bekleyelim gene ''Demeter usulü'' diyerek CL'de ne yapacağız güçlü grupta bilemiyorum.
 Her sezon böyle uyur gezer gibi ruhsuz 1-2 maç oynarız zaten.Geçen sezon Ziraat TK kupası maçı (0-3) ve yanılmıyorsam yarı finalde elediğimiz Arkas serisindeki İzmir'de 3-0 kaybettiğimiz maç gibi.
 Gene böyle bir maç günlerindeydi bizimkiler.Bu maçta nereden çıktı ya bitse de gitsek modundaydılar.İlk 2 set hele ilk set kepaze oynadık.Rakip servis kaçırmasa sayı falan alamayacaktık.
Arkas sakat Agamez'i de yetiştirmiş maça ve çok etkili smaç servislerle zaten naylon çadır gibi olan manşetimizi kafadan yıktılar.Zorda olsa gelen pasları da Arslan sanki kasıtlı yapar gibi (Asla Yapmaz )
topları alçak attı ve sürekli ortadan oynadı,bloklara teslim olduk.İnanılmaz kötüydü Arslan.
Millet yedek pasör Burak'a sallıyor ama Arslan berbat ötesiydi.2.setin sonlarında ve 3.sette kendine geldi İvan'dan oynamaya başladı.
Dediğim gibi manşet alamıyoruz,top öldüremiyoruz,blok yapamıyoruz,savunma yok iş olsun diye çıkmıştık sahaya sanki.
 Marshall resmen balon.% 39 mükemmel manşet ve 22/9.% 35 hücumla oynayan bir Dünya yıldızı smaçör olur mu ya ? İsmail Cem veya Cengizhan oynasa böyle tefe koyulurdu.
 9 sayı almış Marshall ,1 servis hatası,3 manşet hatası, 6 hücum hatası ile 10 sayıda verdirmiş.
Diğer 4 numara smaçörümüze bakıyoruz Tomi 7 sayı yapmış,2 servis,2 manşet ,5 hücum hatası 9 sayı verdirmiş.Tek ayakta kalan pasör çaprazımız İvan 17 sayı almış,4 servis,5 hücum hatası 9 sayı verdirmiş.Ortalara hiç bakmaya gerek yok.
 Maç boyunca sadece 3 blok yapabilmişiz,rakip 11.
Bu kadar kötüyüz,rakip çok iyi,A.Toçoğlu ve vasat Brezilyalı Bravo hayatlarının maçlarını oynadılar ona rağmen gene maçı 2-2'ye belki 5.sete götürsek 3-2 kazanabilecek duruma getirebilecektik.
Tabii çok servis kaçırmalarını da unutmayalım.
 Etkili servis attığımız anlarda onlarda dağıldı.Ama biz servisi tutturuncaya kadar iş işten geçiyor.
Bizim kadar servis kaçıran başka takım var mı derken onlar çıktı ilk kez.
Maç boyunca toplam 24 servis kaçırıp 8 sayı aldılar,biz 16 kaçırıp 6 sayı aldık.
Gene lanet olası set sonlarında servis kaçırma hastalığımız devam etti.4.sette 22-22 iken Ersin ya da Kemal di galiba  auta attı.Ya kardeşim yumuşacık servis atıyorsunuz başlarda,tam yerinde ise tersini yapıp kaçırıyorsunuz.
Arkas Agamez'i yetiştirdi maça ve fark yarattı.Oynamasaydı farklı olabilirdi sonuç.
İyi adam almışlar.Ligin kaderini etkileyebilir.
 Neticede ne yazık ki sorunlarımız aynı şekilde ve tüm şiddeti ile devam ediyor.
Rakiplerimizden Ziraatbankasına sezon başındaki Süper Kupada ,ligte İBB ve Arkas'a yenildik,Halkbankasını da 3-2 güç bela yenebildik.Haftaya bu görüntü ile gs karşısında da işimiz zor.
Aman dikkat ''Voleybolun gs'si Arkas'' yenilgisini hazmetmesi zorken,esas gs yenilgisini bu bünye kaldırmaz.Lütfen kendinize gelin bir an önce.

5 yorum:

rıza yaşar dedi ki...

merhabalar,

öncelikle sizi tebrik etmek istiyorum, çok başarılı bir blog çalışmanız var ne zamandır takip ediyorum ancak ilk kez yorum yapma fırsatım oldu. Fenerbahçeli değilim belirtmek isterim daha doğrusu takım tutmuyorum. Ama voleybolu da çok severim.

Bu sezon için aroma erkekler voleybol liginin kalitesinden çok memnun olduğumu belirtmek isterim. Özellikle 4 büyükler diye tabir edebileceğimiz Arkas, Ziraat, Fenerbahçe ve Belediye gerçekten çok kaliteli kadrolar kurmuşlar. Fenerbahçe için tüm eleştirilerinizde haklısınız, isim olarak çok iyi oyunculardan kurulu bir kadro ama sanırım takımın kimyası uyuşmadı. Özellikle 4 numara için alınan Marshall benim için de büyük hayal kırıklığı oldu.

Fenerbahçe için gördüğüm bir başka büyük eksiklik ise Emre Batur'un yanındaki 2. orta oyuncu pozisyonundaki oyuncuların yetersizliği. Ne Kemal ne de Ersin bu seviyede bir takım için yeterli olacak orta oyuncular değiller. Oysa Türkiye liglerinde yerli statüsünde son dönemde en fazla oyuncu bulunan mevki bu bölge. Sene başında muhtemelen coskovic'in türk statüsünde oynayacağı hesaplanarak geric'in transferiyle bu bölge için yerli oyuncu rotasyonu çok fazla düşünülmedi ama görünen o ki bu eksiklik fenerbahçe'nin başını epey ağrıtacak. Gördüğüm bir başka problem Arslan-Miljkovic uyumsuzluğu daha doğrusu Arslan'ın Miljkovic'e istediği kalitede pasları atamaması. Yıllardır Miljkovic'i dünyanın en iyi pasör çaprazlarından birisi yapan etmen grbic gibi onu çok iyi tanıyan ve çok tecrübeli bir pasörle oynamasıydı. Kısaca Miljkovic'ten maksimum verim almak istiyorsanız onu çok iyi besleyecek bir pasöre sahip olmanız gerekir. Arslan belki iyi bir pasör ama pas tekniği bir yere kadar. Belki tepki çekeceğim ama ben Arslan'ın çok fazla büyütüldüğünü düşünüyorum. Karşılaştırmak gerekirse mesela Belediye'de oynayan Ulaş fizik olarak çok yetersiz olsa da oyun aklı ve pas tekniği Arslan'dan daha iyi olan bir pasör bana göre. Ulaş'ın yıllardır gereken saygıyı alamadığını düşünüyorum.

4 numara pozisyonuna tekrar dönecek olursak, biliyorsunuz 1-2 hafta öncesine kadar Sinan Cem Tanık hiçbir kulüple anlaşmamış durumdaydı. Sanırım Galatasaray'la anlaştı. Fenerbahçe bütçe ve vizyon olarak Galatasaray'dan çok daha önde bir takım olarak Sinan'ı pek tabii kadrosuna katabilirdi. Bu sayede hem 4 numara pozisyonunda iyi manşet alan bir smaçör kazanmış olur hem de boşalan yabancı kontenjanını orta oyuncu pozisyonunda grbic ile kullanarak o bölgedeki sorunu da gidermiş olurdu. Bunu niçin yapmadılar anlayamadım doğrusu.

Arkas'ı değerlendirecek olursak, açıkçası Agamez'in beklediğimden çok daha fazla katkısı olmuş takıma. Hırsı ve hücum gücünün yanında bir pasör çaprazından beklenmeyecek derecede iyi savunma yapıyor. (maçta bir kaç kez blok sonrası çok kritik dublajlarını hatırlıyorum) Ayrıca servisleri de oldukça etkili.

Çok dengeli bir takım olmuş Arkas: Uzun ve etkili bir pasör çaprazı, biri uzun ve hücum gücü daha yüksek diğeri daha kısa ama çevik, manşeti etkili iki smaçör, Türkiye standartlarında ortalama üstü blok gücü yüksek iki orta oyuncu ile tam anlamıyla birbirini tamamlayan bir takım olmuşlar. Ben onların bu sene yarışın biraz gerisinde kalacaklarını düşünüyordum ama Agamez faktörüyle onlar da en az diğerleri kadar etkililer.

rıza yaşar dedi ki...

merhabalar,

öncelikle sizi tebrik etmek istiyorum, çok başarılı bir blog çalışmanız var ne zamandır takip ediyorum ancak ilk kez yorum yapma fırsatım oldu. Fenerbahçeli değilim belirtmek isterim daha doğrusu takım tutmuyorum. Ama voleybolu da çok severim.

Bu sezon için aroma erkekler voleybol liginin kalitesinden çok memnun olduğumu belirtmek isterim. Özellikle 4 büyükler diye tabir edebileceğimiz Arkas, Ziraat, Fenerbahçe ve Belediye gerçekten çok kaliteli kadrolar kurmuşlar. Fenerbahçe için tüm eleştirilerinizde haklısınız, isim olarak çok iyi oyunculardan kurulu bir kadro ama sanırım takımın kimyası uyuşmadı. Özellikle 4 numara için alınan Marshall benim için de büyük hayal kırıklığı oldu.

Fenerbahçe için gördüğüm bir başka büyük eksiklik ise Emre Batur'un yanındaki 2. orta oyuncu pozisyonundaki oyuncuların yetersizliği. Ne Kemal ne de Ersin bu seviyede bir takım için yeterli olacak orta oyuncular değiller. Oysa Türkiye liglerinde yerli statüsünde son dönemde en fazla oyuncu bulunan mevki bu bölge. Sene başında muhtemelen coskovic'in türk statüsünde oynayacağı hesaplanarak geric'in transferiyle bu bölge için yerli oyuncu rotasyonu çok fazla düşünülmedi ama görünen o ki bu eksiklik fenerbahçe'nin başını epey ağrıtacak. Gördüğüm bir başka problem Arslan-Miljkovic uyumsuzluğu daha doğrusu Arslan'ın Miljkovic'e istediği kalitede pasları atamaması. Yıllardır Miljkovic'i dünyanın en iyi pasör çaprazlarından birisi yapan etmen grbic gibi onu çok iyi tanıyan ve çok tecrübeli bir pasörle oynamasıydı. Kısaca Miljkovic'ten maksimum verim almak istiyorsanız onu çok iyi besleyecek bir pasöre sahip olmanız gerekir. Arslan belki iyi bir pasör ama pas tekniği bir yere kadar. Belki tepki çekeceğim ama ben Arslan'ın çok fazla büyütüldüğünü düşünüyorum. Karşılaştırmak gerekirse mesela Belediye'de oynayan Ulaş fizik olarak çok yetersiz olsa da oyun aklı ve pas tekniği Arslan'dan daha iyi olan bir pasör bana göre. Ulaş'ın yıllardır gereken saygıyı alamadığını düşünüyorum.

4 numara pozisyonuna tekrar dönecek olursak, biliyorsunuz 1-2 hafta öncesine kadar Sinan Cem Tanık hiçbir kulüple anlaşmamış durumdaydı. Sanırım Galatasaray'la anlaştı. Fenerbahçe bütçe ve vizyon olarak Galatasaray'dan çok daha önde bir takım olarak Sinan'ı pek tabii kadrosuna katabilirdi. Bu sayede hem 4 numara pozisyonunda iyi manşet alan bir smaçör kazanmış olur hem de boşalan yabancı kontenjanını orta oyuncu pozisyonunda grbic ile kullanarak o bölgedeki sorunu da gidermiş olurdu. Bunu niçin yapmadılar anlayamadım doğrusu.

Arkas'ı değerlendirecek olursak, açıkçası Agamez'in beklediğimden çok daha fazla katkısı olmuş takıma. Hırsı ve hücum gücünün yanında bir pasör çaprazından beklenmeyecek derecede iyi savunma yapıyor. (maçta bir kaç kez blok sonrası çok kritik dublajlarını hatırlıyorum) Ayrıca servisleri de oldukça etkili.

Çok dengeli bir takım olmuş Arkas: Uzun ve etkili bir pasör çaprazı, biri uzun ve hücum gücü daha yüksek diğeri daha kısa ama çevik, manşeti etkili iki smaçör, Türkiye standartlarında ortalama üstü blok gücü yüksek iki orta oyuncu ile tam anlamıyla birbirini tamamlayan bir takım olmuşlar. Ben onların bu sene yarışın biraz gerisinde kalacaklarını düşünüyordum ama Agamez faktörüyle onlar da en az diğerleri kadar etkililer.

Güray Gürsoy dedi ki...

Değerli Rıza Yaşar öncelikle hem nezaketiniz hem de dolu dolu yorumunuz için teşekkürler.
Bir tek yer haricinde hepsinde hemfikiriz.Sinan Cem Tanık konusu bende okdum ve düşündüm acaba olur mu diye ama ben sizin gibi manşetinin iyi olduğunu düşünmüyorum.Milli takımda mesela ben neden Ender Kıdoğlu2nun onun yerine oynamadığını düşünürüm hep.
Bizimkiler SCT'yi düşünmüşlerdir ama Marshall ve Cosko'dan birini kesmemek için - Geriç'i oynatmak için - hem de yeterli bulmadıkları için olmamıştır yoksa kesinlikle yerli bir 4 numara alternatifi şart.Milli takım kaptanı boşta iken - boşta olamsı da ayrı ilginçlik - kaparlardı çoktan.
Dediğiniz gibi Coskoviç'in olayının gerçekleşmemesi bizim bütün planlarımız alt üst etmiş durumda.
Marshall konusunda feci hayal kırıklığına uğradım.
Lig konusunda kesinlikle haklısınız bu sezon çok zor geçecek.Arkas Agamez takviyesi ile ilk izlenim çok şey kazanmış gibi.Açık söylemek gerekirse bir FB'li olarak endişeliyim.
Arslan benim adamımdır ama bazen gerçekten sorgulama yapıyorum artık.Çok hata yapmaya başladı.
Hırsına diyecek bir şey yok ama
pas kalitesi ve seçimleri soru işareti yaratmaya başladı.Ulaş haklısınız çok kaliteli bir pasör.Daha yaratıcı ve zeki.
Tekrar teşekkürler.

rıza yaşar dedi ki...

cevaplarınınz için teşekkürler, SCT konusunda haklı olabilirsiniz açıkçası manşetine çok dikkat etmemiştim ama genel olarak zaten çok zor bulunan 4 numara oyuncu konusunda iyi bir yerli rotasyon olurdu. Madem söz 4 numara oyuncudan açıldı size sormak isterim: neden hiç 4 numara oyuncu yetiştiremiyoruz, bu kadar zor mu bu pozisyon? ben çocukken (80 doğumluyum 90'lı yıllardan bahsediyorum, hatta 2000'lerin ilk yıllarını da katabiliriz) pek çok 4 numara oyuncu vardı Türkiye'de hatta o dönem pasör ve orta oyuncu sıkıntısı vardı. Takımlar yabancı oyuncu transferlerini bu bölgelere yaparlardı. İlk aklıma gelen oyuncular şimdilerde libero oynayan Barış, Gökhan Öner, Ali Peçen, Osman Babagiray ilk aklıma gelen isimler. Acaba o dönem oyun şimdiki kadar hızlı değildi servisler yumuşak atılıyordu da o sebeple mi bu saydığım oyuncular bizlere başarılı görünürdü değişen ve hızlanan voleybolda bu sebeple mi 4 numara oyuncu yetiştirmekte zorlanıyoruz çok merak ediyorum. Siz mesela şu an için Fenerbahçe'de görmek istediğiniz bir yerli 4 numara oyuncu var mı? ben düşünüyorum aklıma gelmiyor?

fikirlerinizi merakla bekliyorum.

Teşekkürler,

Güray Gürsoy dedi ki...

Estağfurullah ne demek.
Çok haklısınız erkek olsun bayan olsun Türk voleybolunda bir 4 numara eksikliği var düşündürücü.
Altyapılarda iyi bir master planla
yetiştirme programı uygulamak lazım.
TVF Spor Salonlarını yaptı eyvallah.Şinmdi bu eksik mevkiilere oyuncu yetiştirme programı başlatmalı.Kulüpler gerek oyuncu yetiştirmenin zorluğu ile uğramka gerekse de yarışmacı olmak zorunda oldukları için 4 numaraya yabancı oyuncularla dolduruyorlar işin kolayına kaçarak.Zaten takımların çoğu müessese,banka,belediye takımları ve bu takımlar için reklam v.s. olayı için başarı şart.O yüzden yabancı oyuncu almak en kolay yol.Federasyonun yabancı sınırlaması olayına bir yandan karşı çıkıyoruz ama diğer yandan da adamlar haklı.
Elle tutulur bir 4 no yok.Bayan milli takımında da böyle.En iyisi dediğimiz kaptan Esra'nın bile manşeti vasat.Seda,Neriman gerçekte pç ama 4 no yapmaya çalışıyoruz tabii verim alamıyoruz.
Ben bir 4 no da önce manşetine bakarım,sonra hücumdaki bitiriciliği,bloğuidefansı falan. gelir.
İsim olarak valla pek yok.Ender Kıdoğlu'nu beğeniyorum mesela.
Saydığın eski isimleri çoğaltabiliriz ,o jenerasyon başkaydı ama o zamanki voleybolda farklıydı tabii.
Gene de ekmek yiyorlar hala.Arkas kaptanı Bülent Kandemir mesela.
Hala iyi.
Okuldan yazıyorum vaktim kısıtlı o yüzden kusura bakmayın.
Teşekkürler.