2 Nisan 2010 Cuma

Filenin Efendileri Arkas'a Voleybol dersi verdi.3-0 !!!!




Fener Arkas'a nefes aldırmadı..

FENERBAHÇE: 3 - ARKAS: 0

SALON: TVF 50.Yıl

HAKEMLER: İlhami Şenyurt xxx, Esat Danzili xxx

FENERBAHÇE: Divis xx, Gardner xxx, Özkan xxx, Arslan xxx, Coskovıc xx,    Emre xxx, Serkan(L) xxx

ARKAS: Ahmet xxx, Meszaros xx, Duerden xx, Gökhan xxx, Ceyhun xx,         Kıke xx, Nuri(L) xx, Mustafa x, Bülent x, Burutay x

SETLER: 25-19, 25-17, 25-19

SÜRE:
67 Dk. (23-21-23)

Maça iyi başlayan konuk takım Arkas oldu. Ama maçın sonunu getiremeyince sahadan galip ayrılan Fenerbahçe oldu.
Maçın ilk setinde iyi bir oyun sergileyen Arkas üst üste aldığı sayılarla skoru 4-1 lehine çevirdi. İlk teknik molayı da 8-3 önde geçti. Teknik moladan sonra toparlanan Sarı-Lacivertliler çok iyi savunma yaptı, Gardner, Emre ve Özkan ile yerinde blok ve smaçlarıyla rakibine nefes aldırmadı. Libero Serkan iyi manşetler aldı. Pasör Arslan bu manşetlerin çok iyi dağıtımını yaptı. Smaçörler de bu pasları sayıya çevirdi. Skor 12-12’de rakibini yakalayan Fenerbahçe, ikinci teknik molayı 16-13 önde tamamladı. Divis ve Coscovic’in de katkılarıyla Fenerbahçe kötü başladığı seti 25-19 aldı.

İkinci set ise karşılıklı alınan sayılarla geçti. İlk tekmik molayı 8-6 önde geçen Fenerbahçe, sürelerle ilerledikçe oyuna ağırlığı iyice koydu. Arkas’ın hatalarını iyi değerlendiren Fenerbahçe bu seti de 25-17 farklı alıp skoru 2-0 lehine çevirdi.

Üçüncü sete de ise iyi başlayan Fenerbahçe olsu. Teknik molaları 8-6 ve 16-14 önde geçen Fenerbahçe seti 25-19 maçı da 3-0 kazandı.

Toplamda 3 galibiyete ulaşacak takımın finale çıkacağı 5 maçlık serinin bundan sonraki 2 maçı 5 ve 6 Nisan'da İzmir'de yapılacak. Seride gerekirse 4. ve 5. maçlar ise 9 ve 11 Nisan'da İstanbul'da oynanacak.
77639472.jpg

 
 
 
 
 
 
 

 Takımı ve teknik ekibi kutluyorum.
1.setin başlangıcı hariç mükemmel bir voleybol oynadık ve hak ederek
kazandık.Takımın iyi durumda olduğunu söylemiştim.
Gardner'ın play off'larda sahneye çıkacağı belliydi zaten ama en çok
sevindiğim zaman zaman düşük grafik sergileyen Divis'in çok iyi oynamasıydı.
 Öyle sert vuruyor ki smacı Kike'nin suratı dağılıyordu :))
Manşette biraz zorlandı.3 hatası var ama olacak o kadar.
Hepsi çok iyi oynadı.Olumsuz yazabileceğimiz tek şey 1.sete kötü girdik
ancak Demeter her zamanki gibi 1-6 olunca mola almayı düşündü.
Tamam takımına çok güveniyor olabilir ama al 1-4'te hocam ne kaybedersin ki ?
Bugün seti döndüremeyebilirdik.Voleybol psikolojik bir spor.
Emre maşaallah serviste müthiş bir seri yaptı ve 9-12'de gelip,14-12'ye
getirdi.Bravo Emre.Hep asılıyor servislere,o yüzden çokta kaçırıyor ama
tutturdu mu da mükemmel oluyor.
 Gardner dediğim gibi eski bildiğimiz usta Gardner dı.Boşlukları çok iyi
gördü,bazen blok auta yöneldi.
 Bugün savunmada da çok iyiydik.Çok iyi toplar çıkardık.
Hele birinde 2.sette Serkan mükemmel bir refleks ile topu çıkardı
devamında Divis 6 numaradan bitirdi.16-13.
Gene birinde Özkan bomboş penaltı smacı bile çıkardı.
 Servislerimizin çok etkili olduğunu söyledik.6 direk sayı aldık.
Arkas çabuk dağıldı.İyi durumda değillerdi zaten.Halkbank'ı zor geçmişlerdi.
Şu anki 2 takımın saha içi teknik,taktik görüntüsü bariz üstünlüğümüzü
gösteriyor ama saha dışı faktörler var işte.
 Voleybolun gs'si saha dışında iyi çalışacaktır.Yoksa kalite farkı ile 
serinin akibeti belli.Bugün sadece Ahmet Toçoğlu'nun attığı etkili servisler
sayesinde biraz direnmeye çalıştılar.Manşetleri zayıf.
6 hata ile %53 (37) ama dağıldılar.Bloklarda 3-9 öndeyiz.
 % 32 ile hücum etmişler.Direnmek için servise asıldılar ama 14 servis
kaçırdılar.Ahmet'ten 3 ace alabilmişler.
 Tablo ortada.Diğer maçlarda da çok şey değişmez ama lobileri ile
İzmir'de ''Klasik Hakem Lojistiği''ni devreye sokacaklardır.
Başka şansları yok çünkü.
 Yılların Vampir müessesesi harami Arkas'ı bu durumlarda görmek
müthiş keyifli.Voleybol dersi verdik adeta.
 Maçı  D SPOR'dan izledim.FB TV Yusuf Kenan'ı anlattırmış - Kıvanç
Cannes sahillerinde olduğu için - ama yanına da bu kez fanatik gs'li
Aslı Duru'yu koymuş.Aman diyeyim dedim zaten kötü başlamıştık,uğursuz
geldiler hemen D SPOR'a geçtim.Görüntü ve kafa yormayan bir anlatım vardı.
Taraftar olayına gelince ;artık söylenecek bir şey yok.
13-14 milyonluk İstanbul'da erkek voleybol takımına destek için 100 tane
taraftar gelemiyor.Utanç konusudur bu.Yazık.
Salonda bulunan bir avuç taraftara teşekkürler.
 Diğer maçta ; Ziraat beklediğim gibi İBB'yi deplasmanda 3-1 yendi.
1.seti kaçırdım ama diğer setleri izledim.
Ziraat'i kutlamak lazım.Tek yabancı Celitans ile - Granvorka ve Platenik yok-
vasat yerli smaçörler Ender ve Ali Yılmaz'ın belli katkılarına rağmen
iyi oynadılar.Tabii pasör Selçuk ve orta Zafer de çok iyiydi.
Bizim genç Resul de bu sezon iyi çıkış yaptı.
İBB'de bir türlü düzelme yok.Seri gene zor geçecektir ama işleri
çok zorlaştı.Evindeki 2 maçı alırsa ZB finalde.
İBB gene bir Arslan şoku bekleyecek rakipten başka çareleri yok gibi.
4 yabancı,bir sürü yerli o geniş ve kaliteli kadrodan iş çıkaramıyor
Nedim Özbey.Açıkcası seviniyorum durumlarına.
Geçen yıl haybeden Şampiyon oldular yoksa şube kapanacaktı belki de.

2 yorum:

sensiblex dedi ki...

Taraftara dokundurmakta haklısın Gürol ağabey ama koca İstanbul'da bu tip maçların peşinden koşmak gerçekten zor. Mesele bu milyonların içinde spor kültürüne sahip olup, futbol harici branşlara bizim gibi ilgi duyan sporseverlerin kaç bin kişi olduğudur.

Bunların içindende böylesine gönüllü şekilde takımını destekleme peşinde olanları zaten Burhan Felekte,Caferağa'da,Abdi ipekçi'de falan görüyoruz. Hep aynı yüzler bir oraya bir buraya hatta futbol maçlarına da gidiyor.

İşi,okulu,çoluk çocuğu falan olanlar bir de böylesine trafiğiyle yorucu bir şehirde yaşayınca maç takibinde zorlanıyor. Üstüne de maç saatleri böyle absürd şekilde düzenlenirse zaten belli sayıda olan kitle artmadığı gibi azalıyor.

Ben işleri ayarlayıp maça -geç başlaması sayesinde- yetişebildim ama evimin salona yakın olması da benim şansımadır. Böyle bir saatte dahi gelebilen 15-20 tanıdık sima vardı, bu kadar kişiyle bile belki de bu sezonun en efektif keyifli tribünlerinden biri oluverdi, ben bunca zaman maça giderim bu kadar sayı aldığımız maç hatırlamıyorum. Sayı almaktan kastım, sürekli maçı takip edip, rakibin servislerinde sataşmayla yuhlamayla falan bozmak. Bizim önümüzde neredeyse 15 tane falan hata yaptılar.

Çok taraftar olmasından ziyade bilinçli taraftar sayısının çok olması da önemli nokta. Öyle maçlar oluyor ki salon dolu oluyor ama tezahüratlarla maçtan kopuluyor. Bazen de böyle az kişi oluyor ama maçın içinde olunabiliyor, kendi sayılarımızla tezahürat girilip coşulabiliyor.

O yüzden maçı seyretmeye gelenler zaten seyredip ortamı doldurmaktan başka bir katkı yapmazken, taraftarlık yapmaya gelenler sürekli bir çaba sarfediyor. Bu noktada problem kalabalık olunduğu zamanlarda da böylesine maçı yaşayabilecek etkinlikte bilinçte olan bir taraftar çokluğu yaratabilmek. Ne yazık ki bunun çözümü daha uzun vadede anca olur.

Bugünkü maç gerçekten güzel oyunumuzla çok iyi geçti. Ama bizim bu kadar üstün gözükmemizde onların pasör sıkıntısının rolünü gördüm. Seriyi belki de İstanbul'a uzamadan rahat geçeceğimizi düşünmeme de bu sebep oldu.

Genç Ceyhun'un servisler bir kenara, oyun kurarken de birçok hatası oluyordu. Bizde bunu hissedince iyice onun üstüne yüklendik. Açıkçası bu genç yaşta böyle bir travma yaşatmak istemezdik ama yavaştan bize alışsın bakalım. Belki de Hüseyin olsaydı onlar da böyle performans sergilemezdi, biraz daha maça asılırlardı diye düşünüyorum.

Bu arada dün akşamüstü koç Demeter ile karşılaşınca sohbet etme fırsatım oldu. Maç saatleri ile ilgili olarak federasyon bize kasıtlı ters kararlar alıyor dedi. İzmir'deki maç için onun da tek sıkıntısı onların her sene orada hakem yardımı alması yönünde, bunun dışında bir sürü şeyden konuştuk. Kafamda kalanları toparlayabilirsem maç yazısıyla beraber yazarım.

Güray Gürsoy dedi ki...

Kerem'cim lafım size değil sakın
yanlış anlama.
Belli bir kitle var zaten onların
da dediğin gibi iş,güç,sağlık,aile
v.s. sorunları nedeniyle gidemediği
zamanlar olacaktır elbette.
Spor kültürü yok v.s.bir sürü
hep yazdığımız şeyi yazarız ama
kaç milyonluk şehir ve kaç milyon
taraftarımız var diyoruz abicim.
Nerede bu insanlar ?
Ben zaten salon dolsun falan demiyorum.Dediğin gibi 500 tane
efektif ,maçı yaşayan etki edebilen
taraftar gelsin her maç yeter bize.
Ama olmuyor işte.
Bayan maçlarında ve derbilerde
oluyor farklı sebeplerle.
Aynı şekilde düşünüyoruz aslında.
TVF'nin bize düşmanlığı zaten
çok açık.Defalarca örnekleri var.
Şeytan diyor lanet olsun
alın müesseselerinizle baş başa
ne halt ediyorsanız edin deyip
şubeleri kapatmak lazım.
Görsünler o zaman FB'nin farkını.
Rezil herifler.
Arkas'ın isteği ile İzmir'deki
1.maç 15.30'alınıyor.
Niye ?
Arkas çünkü çalışanlarına izin
verecek,gereken organizasyonu
zaten yapacak ama Fenerbahçe
taraftarı o saatte nasıl gelsin ?
Ha İzmir'deki 2.maç 20.00'de
ama ehhhh o kadar kör gözüne
parmağı olmasın demişlerdir
artık yani.Onu da 15.30 falan
yazsalardı tüy dikerlerdi.

Yazını merakla bekliyorum abicim.