Hazır moralimiz bozuk bir şekilde haftaya başlamışken araya bir voleybol yazısı sıkıştırmak iyi gelir dedim ve bilgisayar başına oturdum . Aslında Fenerbahçe ile üzülmeye bu aralar o kadar çok alıştık ki bünye çok etkilenmedi hemen toparladı , zaten bugun benim 7nci evlilik yıldönümüm o yüzden hemen kendimizi toparlamak lazım..
Takımımız ile ilgili çok detaylı bir yazı yazmayacağım çünkü yaz başından beri birçok kardeşimiz bu konuda fikirlerini belirtti , kabus gibi geçen bir sezondan sonra hocamız değişti .Gönderilmesine anlam veremediğim Castellani geri geldi, tam bir ritm tutmuşken hoca bize ülkeye klübe alışmışken onu gönderip bir senemizi çöpe atmış olduk. Neyse hatanın neresinden dönersek kardır diyerek önümüze bakalım . Castellani gelirken Brezilyalı smaçör Luis Felipe Fonteles'i de getirdi. Fonteles 29 yaşında oyunun her iki yönünü de iyi oynayan çok kaliteli bir smaçör. Geçen sene Polonya liginin en ses getiren oyuncularından birisiydi . Polonya kupası MVP si oldu , ayrıca Zaksa ile beraber oynadığı Erkekler Final 4 da ' En İyi Servis Atan Oyuncu '' ödülünü kazandı. Fonteles çok hırslı ve bu oyunu tutku ile oynayan bir oyuncu. Mutlaka ve mutlaka çok katkı verecektir.
Takımın lideri efsane çaprazımız İvan ile devam ediyoruz. Reisin yaşı 34 yavaş yavaş kariyerinin sonuna geliyor , şu adamdan doğru düzgün faydalanamadığımız için çok üzülüyorum. İvan yaz başı takımdan ayrılma durumu olmuş olsa da Castellani ile konuştuktan sonra takımda kalmaya karar verdi. Tabi 1 senedir olan şubede bitenlere alışmak İvan gibi bir amatör ruhlu profosyonel sporcu için oldukça zor olsa gerek !!!.. Takımımızın diğer yabancısı Marshall ile de sözleşme fesih edilemediği için devam ediliyor. geçen sene 34 yaşındaki ve malum diz sakatlığı olan (bu arada kendisini çok severim çok beğenirim ve çok saygı duyarım ) bu Küba'lı dostumuz ile 2 senelik kontrat yapmak ise muhteşem bir yöneticilik becerisidir. Bu çok büyük bir vizyondur !!! Aslında bu noktadan sonra çok fazla yazmaya gerek yok... Neyse konuyu saptırmayalım , yaz başı kendisini İtalyan klüplerine tabiri caizse '' itelemeye '' çalıştık ama hem bizde kazandığı parayı ona bu yaşta verecek klüp bulmak çok zor hemde diz sakatlığı sebebi ile herhangi bir takım kontrat imzalamak istemedi. Bu seneyi de '' Allah'ım ne olur Marshall sakatlanmasın '' duaları eşliğinde geçireceğiz , sağolsun sayesinde bol bol dua ediyoruz. Aslında 3 tane çok iyi ve çok kaliteli yabancı oyuncumuz var ;
Yabancı rotasyonu :
Pasör Çapraz : İvan Miljkoviç
Smaçörler : Marshall ve Fonteles ,sezonu bir aksilik çıkmaz ise 3 yabancı ile tamamlayacağız.
Yerli Rotasyonu :
Pasör : Arslan
Orta oyuncular : Kemal / Emin Gök
Lİbero : Serkan .
Aslında şu yukarıdaki tabloya baktığımız zaman Yerli /Yabancı oyuncu kalitesi arasında dağlar kadar fark var. Yabancı oyuncularımız ne kadar iyi ve kaliteliyse de yerliler tam zıttı vasat oyuncular. Bu noktada en güvendiğim isim hocamız Castellani. Hocamız mutlaka bu oyuncu grubundan iyi bir harman yapıp uyum sorunu olmadan mücadele eden ve her oyuncunun sahaya maximumunu vereceği bir takım ortaya çıkaracaktır.
Sakatlık sorunu olmaz ise Marshall çok büyük bir güç , kendisi kötü servis atması haricinde smaçör pozisyonu için biçilmiş kaftan , oyun bilgisi , savunma , blok tutma konularında çok önde bir isim , sağlıklı bir Marhall'in hücum performansını konuşmak büyük hata olur. Fonteles ve ( sağlıklı ) Marshall ile hem hüzum hemde savunmada hemde blok konusunda son derece güçlü bir smaçör mevkisine sahip olacağız. İvan' bu saatten sonra yazmaya gerek yok . O artık mevzuları aşmış geçen sene o rezalet takımı tek başına ayakta tutan, direnen , savaşan aldığı paranın hakkını veren gerçek KAPTANIMIZDIR.
Transfer yapmamız gereken ama yapmadığımız 1 ay uğraştığımız 100/150 bin euro için kendisini transfer etmediğimiz Burutay mevzusuna kısa bi değinelim . Bu oyuncuyu almadığımız için kafamızı duvarlara taşlara vururuz ama iş işten geçmiş olur. Kafamızı vururuz ile kastım; bizler yani taraftarlar . Milli takımda 4 numara sıkıntısından dolayı manşet özürlü Emre 4 numara oynuyorken , memleketinde yabancı sınırı varken ve 23 yaşında potansiyeli olan belli bir kalitesi olan hemde bu renklere gönül vermiş Burutay' ı da almamak 2nci büyük vizyon gösterisidir.
Gelelim en önemli konuya : TAKIM KAPTANLIĞI ..
Diğer takımları bilemem ama Fenerbahçe'nin hangi branş olursa olsun kaptanlık mevkisi çok önemlidir. ( bir çok branşta bu mevki son yıllarda çok dejenere oldu ) Kaptanlık saygınlık ,ağırlık gerektirir, karizma gerektirir , Fenerbahçe'nin kaptanlık bandını takacak adam/ bayan o bandın değerini bilmelidir. Ayrıca kaptanlık bandını dağıtan yönetici abilerimizde onun ne kadar önemi olduğunu bilmelidirler. Geçen sene bir çok saçma sapan olay oldu , o haklı bu haksız mevzusu bu saatten sonra gereksiz , şube ne yaptı ; geçen seneki takım kaptanı Arslan'ı 5 ay boyuncu ''kadro dışı '' bıraktı ve kaptanlığını elinden alarak İvan Miljkoviç'e verdi . Arslan kendi davasında heklıydı haksızdı bu konu sabaha kadar tartışılır ama ne olursa olsun ''Takım Kaptanı'' gibi hareket etmeliydi ,
Takım Kaptanlığı sanal alemde taraftara oynarak onlara şık görünerek onlara oynayarak YAPILMAZ. Kaptan takımı bir arada tutar , oyuncu ve hoca arasında gerekirse köprü olur , hocanın tarzı iyi olmayabilir , sert olabilir yanlış yapıyor olabilir , takım kaptanı burada devreye girer kabadayılık yapmaz , olası sorunları çözer çözmelidir , herşeyden önemli olan Fenerbahçe takımının çıkarlarıdır. Saha dışında büyük sorunlar yaşanmış da olsa saha içine bu yansıtılmamalıdır, alınan paraların hakkı verilmelidir. Oyuncular bıraksın taraftar gibi haraket etmeyi , FENERBAHÇE klübünün fazlası ile taraftarı var , herkes haddini bilsin kendi işini yapsın , biz zaten taraftarlığı fazlası ile yapıyoruz, oyuncu arkadaşlar da aldıkları binlerce euro'ların hakkını sahada oynayarak formanın hakkını vererek yapsın kaptan ise kaptanlığını yapsın oyuncu oyunculuğunu yapsın. Geçen sene 5 ay kadro dışı cezası verip , kaptanlığı alınan Arslan Ekşi'ye hediye olarak bu sene tekrar kaptanlık verilmiş. Demek ki bu kararları alan büyükler bizim kadar kaptanlık müessesesini önemsemiyorlarmış ,
Bu arada oyuncu yeterlilik kısmına gelirsek Ulaş Kıyak boşta duruyorken bizim Arslan ile devam etmemiz büyük bir hatadır. Arslan mental sıkıntılarını geçtim yetenek anlamında da normal bir pasördür. kaptanlık mevzusunu ben önemsiyorum ve alınan bu kararı umursamıyorum, yukarıdaki yazdığım gibi İvan Miljkoviç takımdan ayrılana kadar benim gönlümde ve aklımdaki TAKIM KAPTANIZMIZDIR.
Herkese saygı ve sevgiler.
Cem AĞRAK