13 Mart 2011 Pazar

Fenerbahçe Acıbadem - Ankaragücü 3-0 (Salondan İzlenimler)



İki saat boyunca yazdığım yazı bir anda blogspot erişim problemi ile boşa gidince şimdi tekrar detayları yazmak güç gözüküyor, günden geriye kalanlar resimler oldu. Taraftarın Mehmet Ali Aydınlar önündeki "50 liraya bilet olur mu" şeklindeki protestoları ve oyuncuların doğumgünü kutlamaları ile Yağmur'a yapılan şemsiye şovu ilginç görüntüler oldu.

Maç öncesi Yağmur yağacak seller akacak Burhan Felek vakıfa mezar olacak diye şemsiyelerle yapılan şov Yağmur Koçyiğit ile taraftar arasındaki bir diyalog esprisiydi, gerçi ben şemsiye tutmaktan kaçındım.


Yapılan anons ardından, geçen hafta içi hayatını kaybeden genç voleybolcu Ayşe için saygı duruşundan bulunuldu, Allah rahmet eylesin, ailesine de sabırlar dilerim.



Bizim maçtan önceki galatasaray medical park-iller bankası maçı dördüncü sete uzayınca bir süre dışarda bekletildik,ama içeride gs taraftarı büyük ihtimal yoktu bile. Aynı saatlerde beşiktaş ile oynanan erkekler basketbol derbisi ile çakışma olunca salonda maça büyük bir ilgi yoktu ama ilk defa maça gelenlerin çoğunluğunun taraftar ağırlıklı olması ilginçti.


Rakip takımı yalnız bırakmayan iki genç fon kartonu üzerine yazdıkları gecekondu yazısını yapıştırdıkları yerde oturarak maçı izlediler.


Bu seviyedeki maça ilgi gösterdiklerini daha önce görmediğim sağlam futbol tribüncülerini derbiler harici ve eczacı maçından sonra tekrar burada görmek ilginç oldu, getirdikleri Ultras Fener pankartlarıyla ortalığı renklendirdiler.


Maçtan önce başlayan güzel tezahüratlar, maç içinde de hafif gırgır seviyeli protestolarla final four bilet fiyatlarının yüksekliğine dikkat çekildi. Maç öncesi check-up yapsana,bu taraftara check-up yapsana diye selamladıkları Mehmet Ali Aydınlar'a, başkan olsana Fenerbahçe'ye başkan olsana tezahüratı yapılınca , Mehmet Ali Beyden lütfen söylemeyin diye işaretler geliverdi.



İkinci sette organizasyon maliyetlerini üstümüze bindirme bahanesiyle, kazık fiyatlar belirlenen final four biletleriyle ilgili, haklı olarak yapılan protestolu tezahüratlar, Mehmet Ali Aydınlar'ın yüzünü ekşitti.
"bilet olur mu 50 liraya bilet olur mu" "taksit olur mu 50 liraya taksit olur mu" "check up olur mu 50 liraya check up olur mu" "sosyete gelecek, çekirdek yiyecek,50 liraya maçı izleyecek", "seyrantepe var , final fourdan önce seyrantepe var" "bizsiz olur mu,Fenerbahçe bizsiz olur mu" gibi çeşitli protesto manalı tezahüratlar oluverdi.



Maça düzenli salon takipçilerinin haricinde gelenlerle FBD'liler de belli bir ilgi göstermişti. Yukarıdan yükselen protesto tezahüratlarına ilk başta katılmazlarken, ilk teknik mola sonrası onlarda "bilet olur mu 50 liraya bilet olur mu" "sosyete gelcek,çekirdek yiycek...." diye bağırmaya başladılar








Maç rahat bir tempoda geçti, akılda kalan kısımlar, doğumgününü kutlayacak olan İpek'in iyi oyunu, Ze Roberto'nun ilk set ortasında bir iki kötü pasını uyarmak için Naz'ı kenara alıp kolundan tutarak birşeyler anlatması, Songül'ün maç ortasında sakatlanıp yerini Nihan'a bırakması, Nati'nin bizim tezahüratlarımıza selam verdikten sonraki ace sayısı ve ikinci set sonuna doğru portatif tribün boşluğu arasına düşen ufaklığın yarattığı panik ortamı (file arkası ile protokol tarafının kesiştiği köşeye yakın bir yerde düşen ufaklığın ciddi bir şeyi yokmuş diye duydum ama o anda o bölgedeki oyuncular,teknik ekip, taraftarlar falan herkes oraya koşturuverdi, salondaki ortam uzun bir süre sessizliğe büründü)...



Salondan ayrılmadan önce Songül'e durumunu sordum, birşeyim yok iyiyim dedi. Kaptan Çiğdem'e gelecek hafta formayı giyip kadroya girmesini, pazar günü kupayı kaldırmasını istediğimizi söyledim. Eda'ya ise Erdem için Eda diye takılıverdik, haftaya servislerde stres yapma rahat ol dedik.




Maç içinde ve sonrasında ayrılmayan taraftarlar final four öncesi oyunculara moral desteklerini sürdürdüler, ama gelecek hafta burada nasıl bir ortam ve kitle olacağını şimdiden öngörmek zor.



Doğumgünü olan İpek tribüne çağırılınca, taraftar önüne geldiğinde, gizli tutulan pankart açılıverdi, yazıları okuduktan sonra, İpek sırayla herkese teşekkür etti. Maç sonrası volley hotel lobisinde Mehmet Ali Bey ve tüm takım arkadaşlarıyla pasta kesip maç sonrası kutlama da yapmış.



Haftaiçi rahatsızlanarak hastaneye giden Fofao doğumgünü kutlamasını ertelemişti, salonda onu da unutmayarak yanımıza çağırdık çiçek verdik, iki kelimelik cumpleaños feliz demeyi beceremeyenler happy birthday Fofao diye tezahüratla idare ediverdi. Daha sonra Fofao'ya geçmiş olsun diyerek durumu sordum, şimdi fena değilim tekrar teşekkürler diyerek sarıldı. Eşi Joao Marcio'da hem doğumgünü hem final four dolayısıyla gelmişti, onunla da selamlaştık.

Fotoğraf Kaynak ; Fenerbahçe org, Metin Timur, voleybolunsesi.com, stiff1907

Hiç yorum yok: