17 Ocak 2011 Pazartesi

İstanbul B.B. - Fenerbahçe : 1-3 (Teşekkürler Burak Yavuz)


Avrupa Challenge Kupasından acı bir şekilde elenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bir darbe de Fenerbahçe’den yedi ve 3-1 mağlup oldu. Fenerbahçe ise bu sonuçla büyük moral buldu.

Maça hızlı başlayan Fenerbahçe 2-5, Tomislav Coscovic’in manşet hataları sonucu ilk teknik molada rakibinin gerisine düştü 8-7. Bu andan itibaren servis şiddetini arttıran İBB, rakibinin iyi manşet alarak hücum kurmasına fırsat vermedi ve ikinci teknik molada farkı daha da yükseltti 16-10. Setin son bölümlerinde iyi defans yaparak tempoyu yükselten ev sahibi takım, seti 25-16 kazandı.

Daha dengeli başlayan ikinci sette ilk teknik molaya konuk Fenerbahçe (7-8) ulaştı. Skor 10-10 ike Bulgar smaçör Todor Aleksiev’in hücumunu karşılamaya çalışan Fenerbahçe pasörü Arslan Ekşi parmağından sakatlanarak yerini Burak Yavuz’a bıraktı. Buna rağmen mücadelesini sürdüren konuk ekip, ikinci teknik molayı da 15-16 önde geçti Aleksiev’in hücum hatası sonucu farkı 3 sayıya kadar yükseltti 19-22. İBB’nin hücum hataları sonrası 21-24’ü yakalayan konuk takım, 2 kez kaçırdığı fırsatı Ivan Miljkovic’in blok-aut pozisyonuyla kullanarak seti 23-25 kazandı.

İlk iki setin kopyası gibi başlayan üçüncü sette de ilk araya Fenerbahçe önde girdi 7-8. Her iki takımın da manşet hataları nedeniyle hücum kurmakta zorluk çektiği ikinci bölümde Fenerbahçe sayı farkını ikiye çıkarttı 14-16. Setin sonlarına doğru Kübalı oyuncusu Marshall’ın oyuna ağırlığını koymasıyla 20-23’lük skoru yakalayan sarı kanarya, bu oyuncunun servis sayısıyla noktayı koydu 20-25.

Dördüncü sete daha iyi başlayan, etkili servisleriyle İBB oldu 8-7. Ancak file önüne adeta duvar ören Kemal Kayhan’a Sırp oyuncu Ivan Miljkovic’in hücumları ve servisleriyle katkı vermesi sonucu Fenerbahçe ikinic teknik molaya 11-16 önde girdi. Ev sahibi İBB’nin tüm çabalarına karşın oyunu bırakmayan konuk takım, seti 19-25 kazanarak 3 puanın sahibi oldu 1-3.

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE-FENERBAHÇE: 1-3

Salon: Haldun Alagaş

Hakemler: Serdar Nisancioglu, Temel Oneri

İBB: Erhan, Ulas, Kunnari, Muhammet, Oivanen, Aleksiev, Baris(L)
(Hakan Akisik, Hakan Fertelli, Fatih)

Fenerbahçe: Marshall, Kemal, Miljkovic, Coscovic, Emre, Arslan, Serkan(L)
( Burak, Cengizhan, Erden)

Setler:
25-16, 23-25, 20-25, 19-25

Süre: 88 dakika (19-24-23-22)



TEŞEKKÜRLER BURAK YAVUZ !!!!
* Tebrikler takıma.
* Maçın adamı kesinlikle Burak Yavuz du.En başta beni yanıltmadığı için şahsi teşekkür ve tebriklerimi sunuyorum.Tam bir profesyonel oyuncu olarak küsmeden,kırılmadan görev verildiğinde her an hazır olarak çoookkkk dersler verdi çookkk.Genç oyuncular Onu örnek almalı.
FB taraftarı tarafından hor görüldü,kaale alınmadı.Sürekli Arslan'ın yedeği yok denildi.
Evet boy dezavantajı nedeniyle bloklarda sıkıntı yaşayabiliyoruz ama dün oynattığı organize oyunla o dezavantajını kat kat örttü.İstatistiklerden çok rahat görülüyor zaten hücumdaki çeşitlilik ve dağılım.
Pasör çaprazı Mijkoviç 19,4 numara smaçörler Marshall 14,Coskoviç 9,ortalar Kemal 12,Emre 10
(Blok sayılarıda var tabii de tıpkı Fofao'nun oynadığındaki gibi bir dağılım sözkonusu)
* Evet maçın kader anı 2.sette İBB'nin 11-10 öne geçtiği hücumda Arslan'ın bileğinden sakatlanıp çıkması ile Burak'ın oyuna girmesiydi.Arslan ve  takım her zamanki gibiydi 1.sette.2.sete Arslan iyi başlamıştı aslında ama devamında açıkcası ne olacağı meçhuldü.Büyük ihtimal gene kaybederdik.
Zira asıl sorunumuz olan manşette pek bir değişiklik olmamıştı.Burak'ın oyun organizasyonunu iyi kurması büyük etkendi başarılı olmamızda.
* 1.sette ''klasik gamsız görüntümüzdeydik'' Manşette aksıyorduk ve İBB zaten etkili olduğu servislerine yükleniyordu ve sonuç alarak farklı aldı seti.Lanet olsun gene mi dedik.
* Ancak hayatta bazen kader anları vardır veya yıldızının parladığı anlar vardır.
Başka spor dallarında da çok örneklerini gördük şimdiye kadar.Mesela rakibin en önemli oyuncusu veya kalecisi sakat veya cezalı diye seviniyoruz,yerine ilk kez oynayan oyuncu harikalar yaratıp bizi yakıyordu.İşte Arslan - Burak değişikliği kaderin bize nihayet ''tatlı bir oyunuydu''
* Burada Arslan'ı bir kalemde silip atmıyorum.Arslan'ın yeri bende ayrıdır.Pasörlüğüne de güvenirim.
En önemlisi her zaman ''bu takımın yüreğidir'',''İsyankar ruhunun temsilcisidir'' derim.
Ancak bu sezon ne yazık ki Arslan çok formsuz.Şu ana kadar İvan ve Marshall ile bir türlü uyum sağlayamadılar.Dün İvan'ın çoookkkkk uzun süre sonra biraz kıpırdanmasında Burak'ın rolü olduğunu düşünüyorum.(% 48'lere çıkmış) Marshall zaten iyiye gidiyordu hücumda.Dün de iyiydi.(% 58)
* Bu galibiyetle çok şey kazandık çok.
Bir kere stratejik olarak 9 puan farkla lider ve en önemli rakibimizi yenerek gücümüzü gösterdik ve Şampiyonlukta gene varız dedik.İkincisi Demeter yedek oyuncularında takıma katkı verebilecek durumda olduğunu gördü.Üçüncüsü geçen yıl olduğu gibi ikinci yarı hesap kapatma seanslarına başlamış olduk inşaallah.Kısacası böyle bir maç gerekiyordu.Ateşleme gerekiyordu ve O meşaleyi yakan da Burak oldu.Yeniden doğuş başladı artık.
* Demeter demişken 1.sette gene aynıydı.5-2 öndeyken gene mola almadı,uyudu ve 5-6 öne geçip gitti adamlar ama ''kader anından sonra Demeter'e de bir şey oldu.Sihirli bir el değdi sanki.
Manşette sallanan Cosko'yu Cengizhan ile değiştirdi bir ara.En önemlisi blok için genç pasörümüz Erden'i sahaya sürdü.İşte bu kardeşim ya.Dediğimiz bu.Statükoyu bırakın artık biraz yaratıcı olun.
* Tours maçında İvan yerine Emre pç,Kemal orta oynasa şimdi Avrupada devam ediyorduk ama ahhh statüko ahh işte.
* Erden'e de çok sevindim.Girer girmez bloğunu yaptı.Hayatı boyunca unutamayacağı bir andır O an.
Sonra 2 numaraya Demeter'in dediği gibi havaya dikti topu ama İvan öldüremedi.
Böylesine bir maçta görevini layıkıyla yaptı.
* Ve Kemal.Taraftarın hor gördüğü ve sürekli Özkan ile kıyaslayıp kaale almadığı Kemal gene ders verdi anlayanlara.Ona da bir büyük teşekkür beni utandırmadığı için.Hep güvendim,destekledim kendisini.(Halkbank maçında aslında Özkan'dan daha iyi oynadığını göstermişti)
Dün de bloklarla duvar ördü.4 blok ve 9/8.% 89 gibi harika bir hücum bitiriciliği ile oynadı.
Burak kendisini harika kullandı.Helal olsun ikisine de.
* Emre'de 11/8.% 73 ile çok iyiydi.Burak'ın ortaları nasıl bu kadar çabuk oynattığı ortada.
Ki manşetimizde çok yüksek değilken.72/6.% 61(51) Serkan 3 manşet hatası ile en çok hata yapan oyuncumuz gibi gözükse de savunmada iyiydi.
* Cosko ne yazık ki hala düşük viteste.Umarım play off'larda sahne alır.Dün % 40 ile en düşük hücum yüzdeli oyuncumuzdu - çok düşük değil aslında ama takımda en az % ) 5 kez blokta kalması kötüydü.
* Bloklarda 12-8 üstünüz.
* İBB'nin manşeti bizden çok daha iyi.76/7.% 74 (62).Buna rağmen galip gelmek çok önemli.
* İvan 4.sette serviste azdı.4 ace ile ateş etti adeta.
* Nedim Özbey geçen sezonun ikinci yarısındaki maç gibi her şeyi yaptı ama yenilgiyi önleyemedi.
O maçta da  bir ara Ryan Millar'ı çapraz oynatmıştı.Dün de kötü oynayan Oivanen'i çıkarıp Hakan Akışık'ı aldı.Genç Muhammed'i kazandırması alkışa değer.
Yalnız molalarda - sports tv'den izlemek güzel oluyor- ''beyler oynayın biraz adam genç takım pasörünü alıyor ya'' repliğine çok güldüm.
* Taraftarımızda iyi destekledi takımı.Kendilerine teşekkürler.
* Neticede Sarı Meleklerin İlaç fabrikası hezimetinden sonra böyle bir galibiyet bünyeye iyi geldi.
Dün keyfim bayağı iyiydi.Bu takımı çok sevdiğimi her zaman söylerim.
* Hesapları kapatma seanslarına başladık hayırlısı ile.İnşaallah devamı gelecek.

6 yorum:

sensiblex dedi ki...

Valla Gürol ağabey, son zamanlarda açık ara en çok keyif aldığım maçlardan biriydi. Tabii bunda Haldun Alagaş salonunun sahaya yakın yapısı da etkendi, bu salon bence tam benim gibilere göre :)

Maç sonrası sevinçlerimiz, sahaya girip oyuncularla ve koçla tebrikleşmelerimiz...
Helal olsun,tebrikler bravo falan diye sırtlarına vurduğumuz her oyuncunun formasının gerçekten sırılsıklam olduğunu hissetmek...
Nihayet takımda taraftarda bir moral buluverdi, sürekli böyle oynasalar kim ne ister.
Bugün yazamadım ama yarın izlenimleri yazarım artık

Güray Gürsoy dedi ki...

Aynen Kerem'cim benim de keyifm yerine geldi.Nedim Özbey'i de ayrı severim (!),onun kıvranmaları ayrı keyif verdi :))
Evet Haldun Alagaş çok daha elverişli taraftar için.Sizler de çok iyiydiniz.
Merakla bekliyorum izlenimlerini.

Hakan Yaman dedi ki...

İlk defa bu sezon böylesine keyif alarak bu maçı izledim.

Aslında felaket bir ilk set geçirdik. Kolayca dağılıverdik. Coşkoviç bloğa takılmakta, Arslan ise Coşkoviç üzerinden oynamakta direttikçe diretti. Maçın kırılma anı Arslan'ın sanırım parmağından sakatlanıp mecburen kenara gelmesi oldu. Bu arada Arslan'a geçmiş olsun. Ama ne yalan söyliyeyim, oyuna dönecek diye ödüm patladı. Tabii bunun sakatlık nedeniyle olması üzücü...

Burak Yavuz, Arslan'ın yerine girer girmez neler oldu? En basitinden şu oldu: Top çok daha adaletli dağıtıldı. Mesela ilk set yanlış saymadıysam sadece dört pas alabilen Ivan'ı yerinde ve zamanında attığı güzel paslarla oyuna soktu, maça ısındırdı ve Milijkoviç harika bir maç çıkardı. Eğer Arslan'la oynasaydı bu pasların ne kadarını alırdı? Biliyoruz ki Arslan Coşkoviç'te ısrar ettiği kadar asla diğerlerinde ısrar etmiyor malesef... Coşkoviç ilk iki set bloğa takılma konusunda rekora gidiyordu. Aldığı kötü manşetlerde ikramiyesi...

Şimdi Arslan'ın ne kadar mühim ve özel bir oyuncu olduğunu biliyoruz. Bir kere pozisyonuna göre yeterince uzun... Ayrıca atletik meziyetleri var. File üstünde müdafaa yapabiliyor, hücum edebiliyor. Yani onun Burak'tan çok daha özel ve yetenekli olduğunu hatırlatmak abes. Aksini iddia edeni voleybol mektebinin ana sınıfına dahi kabul etmezler. Ama Burak kim ne derse desin, çok daha adaletli top dağıtıyor, sade ve temiz paslar atıyor. Onun girmesinden sonra sanki takıma bir huzur geldi. Bir rahatlama oldu takımın üzerinde... Gerginlik, stres kalktı.

Olmayacak işler oldu. Oyuncu değiştirmeme inadı sayesinde nato mermer nato kafa olmakla ünlenen ve yedek oyuncuları hiç kullanmayan Demeter, Burak'ın verdiği katkıdan sonra iki taktiksel oyuncu değişikliği daha yaptı. Coşkoviç'in manşette ve hücumda tıkandığı kritik bir bölümde manşeti sağlama almak için Cengizhan Kartaltepe'yi aldı. Kenarda kalmak Coşkoviç'i kendine getirmiş olmalı ki, dönüşte daha arzulu, daha verimliydi. Yine iki ayrı bölümde altyapıdan yetişme genç pasör Erden'i bloğu yükseltmek adına Burak'ın yerine oyuna soktu. Daha ilk girişinde bloktan bir sayı kazandırarak 19 yaşındaki genç oyuncumuz beklenen katkıyı yaptı. Demek ki, takım dibe vurduğunda benchte kullanılabilir, değişik rotasyonlar denenebilirmiş. Yahu aynı altıyla 25-15 kaybedeceğine, dene kenardakileri, 25-10 kaybet; ne farkedecek? Ama dene... Belki birşeyler değişir. Hep söyledik ama... Darısı bugüneymiş. Tabii Arslan o üzücü sakatlığı yaşamasaydı aynı altıyla sonuna kadar gider miydi; giderdi. Sonuç nasıl olurdu? Muamma...

Hep söylüyorum: Bu takımın esas oğlanı Milijkoviç'tir. Onun takımı sahiplenmesini ve kendisini bu işe adamasını sağlayabilirsek bizi kimse tutamaz. Milijkoviç biraz kıpırdanınca neler olacağını bugün gördük. Marshall zaten bir süredir daha iyi sıçramaya ve daha iyi bitirmeye başlamıştı. Coşkoviç'te kendisini toparlar ve Arslan takımı "geren" değil, sakinleştiren ve adaletli pas dağıtan bir lidere dönüşürse bizi kimse tutamaz. Geçmiş şampiyonluklarda Arslan hep başrollerdeydi. Yine aynısı olacaktır. Ama o sinirlenip kontrolden çıktığı zaman artık o sakinleşene kadar kenardan gelip yerini alabilecek soğukkanlı bir pasörümüz olduğunu bugün hatırladık.

İlk seti çok kötü oynadık. İkinci seti belli bölümlerde iyi oynadık. Üçüncü set oynadıkça oyunumuz güzelleşti. Dördüncü set öyle... Özellikle üçüncü ve dördüncü setlerde öyle keyif alarak oynayan bir takım vardı ki sahada... Nazar değmesin. İlk defa oynadıkları oyundan keyif aldıklarını, mutlu olduklarını görmek çok güzeldi.

Her yönüyle çok değerli bir galibiyet... Puan sıralaması açısından, lige mesaj vermek açısından, özgüvenimizi geri kazanmak bakımından, koçun belli şablonları kırması bakımından... Çok anlamlı, değerli bir galibiyet... Tebrikler Fenerbahçe'm!

Hakan YAMAN - Antalya

Güray Gürsoy dedi ki...

Değerli Hakan mükemmel yorumlamışsın.
Tebrik ediyorum.
Altına imzamı atarım :))

Böyle yorumlarını daha sık bekliyorum.

Hakan Yaman dedi ki...

Teşekkür ederim hocam. Maçtan hemen sonra fenerbasket'te yazmıştım o yorumu... Aşağıdaki satırları da, bu maçtan çok evvel, yine aynı yerde, Arslan ve Milijkoviç arasındaki doku uyuşmazlığı üzerine yazdım. Müsaadenizle onu da paylaşmak isterim:

Arslan -yanlışsam düzeltin- bir dönem Grbiç'le sorun yaşadığı için kadro dışı bırakılmıştı. Grbiç bir dünya yıldızıydı, tıpkı İvan gibi...

"Bu takımın esas yıldızı İvan'dır. Arslan'da bunu kabullenecek, mecbur kalınca ona pas vermek ve inadına onu maçtan düşürmek için ısrarla farklı tercihler denemek yerine zamanında toplar atacak, onu devreye sokacak. Vasat oyuncuların arasında sivrilmek marifet değil, dünya yıldızlarıyla bir arada oynamayı başarabilmek ve onların arasında verimli olmak, onlarla yanyana oynarken doğruları yapabilmek marifettir.

Ivan'da top aldığı zaman onları öldürecek ki, onu bu takımın esas oğlanı gören bizlerin elinde bir kredi olsun. Şu durumda kimsenin müdafaa edilecek yanı yok."

Evet, kaybedilen bir başka maçtan sonra yazdım yukarıdaki satırları... Umarım "kimsenin müdafaa edilecek yanı yok" kısmı pek yakında bütünüyle rafa kalkar ve hepsini birden bağrımıza basarız.

Hakan Yaman

Güray Gürsoy dedi ki...

Çok doğru.
Grbiç ile sorun yaşadığı için kadro dışı kaldı.Arslan'ı çok severiz ama biraz egosu yüksek biri.Gençliğinin verdiği durum nedeniyle de biraz hırsını dizginleyemiyor.
Yani kontrolsüz güç güç değildire geliyor olay.
Oyundan da kopuyor zaman zaman.
Yani mental eksikliği var.Hırsı,ateşlemesi falan iyi de negatif yönleri de var.
Mental eksiklik dediğimiz olay Naz'da da var.Oyun içinde hata yaptıklarında o pozisyona takılıp kalıyorlar.Mesela pas attın blokta kaldı smaçörün,ısrarla aynı yere atıyorlar gibi.
Bizim Demeter formsuz olduklarında ısrar etmese bir hafta falan kızağa çekse daha iyi olacak.
Israr ediyor,gene aynı tablo.Ondan sonra bu takımın yedeği yok,ortası yok falan filan deniliyor.
Miljkoviç'i oynatmak mühim ama Onun da DŞ'dan yorgunluğu vardı.
1-2 maç dinlendirmek lazımdı.
Şu ara Ona iyi geldi ama Avrupa'dan elendik.Ben biraz kırgınım Ona.
Hayırlısı bakalım.