10 Mayıs 2010 Pazartesi

Jan de Brandt´ın suçu ne? Takımı iki sene üst üste şampiyon yapması mı?

Beyaz Show´da hepimiz kızdık‚ Brandt´a niye az söz verdi diye...

Öyleyse‚ biraz samimi olup iğneyi kendimize batıralım:
Peki biz Brandt´a yeteri kadar değer veriyor muyuz?

Sene başından beri bir Naz mı Dirickx mi tartışması sürüyor.
Ben de Naz´ın daha iyi pasör olduğunu düşünmekle birlikte "Vardır hocamızın bir bildiği" diye baktım olaya...
Ve çoğu rektaşımın konuya sağduyulu bakamadığını görüp çok üzüldüm.
Unuttuğumuz birtakım şeyleri hatırlatmanın vakti geldi.

1. Brandt bu takımın koçu olduğunda 2009 Ocak ayıydı.

2. Bizden önce İspanyol takım Tenerife´de Indesit´te fırtınalar estirmiş bir koçtu. Hatta bir sene Neslihan´ın da koçluğunu yaptı.
Aşağıdaki fotoğrafta 17 numara Neslihan‚ 10 numara Kanadalı ünlü oyuncu Stacey Gordon.



Tenerife´nin sponsoru takımı terk edince‚ bütçe küçülttüler ve Gordon ve Neslihan takımdan ayrıldı. Brandt da sezon ortasında bize geldi.

3. Kendi kurmadığı‚ ligde 4. sırada olan ve kendi içinde sorunlar yaşayan‚ dağılma aşamasına gelmiş olan takımı toparladı‚ bütün oyuncuları birkaç adım ilerletti ve takımı Eczacıbaşı‚ Telekom ve Vakıfbank gibi çok daha yüksek bütçeli takımların arasından büyük bir sürpriz yaparak şampiyon yaptı.

4. Bu sene kadroyu Mehmet Ali Aydınlar ile birlikte yaptı.

5. Pek çok yıldızdan oluşan takımların bile 50 maçta sadece 2 yenilgi alabilmesi kolay bir şey değildir. Yıldızları bir arada tutmak da‚ seri halinde 30-40 maç kazanmak kolay değildir. Bunları gerçekleştirdi.

6. Naz´ı kenarda çürütüyor eleştirileri yapıldı. Ama Naz´ı küstürmediği‚ final serisinde 2-0 yenikken oyuna girip maçı 3-2 leyhimize çevirmesiyle ortaya çıktı. Nitekim Naz serinin de en iyi pasörü seçildi.

7. Sadece iki maç kaybetti‚ ikisini de 3-2 gibi çok yakın skorlarla kaybetti. Yılların Indesit şampiyonu‚ tecrübeli ve bir arada uzun süredir oynayan oyunculardan kurulu Bergamo´ya kök söktürdü.

8. Son derece mütavazi kişiliğiyle hiçbir zaman ön plana çıkmaya çalışmadı.

9. Ve bu yazıyı yazmaya karar vermeme neden olan olay. Haberturk´te okudum... Madalya töreninde takıma madalyalar dağıtılırken‚ kondisyonere madalya kalmamış. Brandt‚ kendi madalyasını hediye etmiş!!!
Tam bir beyefendi. Psikoloji ve antrenörün kişiliği voleybolda‚ hele hele bayan voleybolda çok önemlidir. bunu en iyi yapanlardan biri bence...

10. Kesinlikle çok ama çok haksızlık ettiğimiz bir hocamız. 4.lükten öteye gitmesi mümkün görülmeyen bir takımı şampiyon yaptı. Bu sene de belirlenen bütün hedefleri (Türkiye´de 3 kupa + Avrupa´da final) gerçekleştirdi.

Birisinin ondan daha başarılı olması için kaybedilen 2 maçı da kazanması gerekirdi o kadar. Yani Brandt´tan 2 set daha fazla kazanması gerekirdi. 2 set için mi bu kadar fırtınalar kopartılıyor‚ bize hayal bile edemeyeceğimiz başarılar kazandıran takımı yaratan isimlerden biri olan değerli hocamız bu kadar sert eleştiriliyor.

Ben Brandt´ın hakkının yendiğini düşünüyorum.
Naz tartışmasını bilerek açmadım. Hocanın tercihi doğruydu yanlıştı‚ tartışılır‚ ama Naz´ın küsmediği‚ çürümediği‚ hoca tarafından tamamen silinmediği de ortada: Bakın ödül tablosuna‚ en iyi pasör kim yazıyor?

bu kadroyu herkes şampiyon yapar demek kolay...

Ama yapmak zor.

Bakın Barcelona bile Şampiyonlar Liginde finale çıkamıyor...

Spor bu...

Ama Brandt bu sene konulan hedeflerin tümüne ulaşmış bir takımın koçudur.
Ama yapılan muamele sanki öyle değlimiş gibi...

Çok ilginç... Ve bence hocamıza çok da ayıp...

Bizi iki sene üst üste 2 sene şampiyon yapmış bir hocamız.
Bakın kulüp tarihine. Voleybolda böyle bir başarı var mı?

Hiç yorum yok: