27 Kasım 2014 Perşembe

Sarı Melekler Azeryol Bakü'yü 3-1 İle Geçti !!!


FENERBAHÇE-AZERYOL BAKÜ: 3-1

SETLER: 25-21, 25-20, 19-25, 25-16

SÜRE: 106 dakika (29, 26, 27, 24)

FENERBAHÇE GRUNDİG: Eda 11, Lo Bianco, Kim 21, Bauer 11, Montano 11, Hildebrand 3 (Merve, Meliha 1, Elif, Polen 3)

AZERYOL BAKÜ: Nikolic 10, Poznyak 11, Brakocevic 14, Bayramova 12, Filipova 9, Kitipova (Dürr, Aliyeva, Love, Oksana)

HAKEMLER: Milan Labasta (Çek Cum.), Andrey Zenovich (Rus.)

 * 4.set haricinde iyi oynamadık.
* Takım olmada,oyun da sorunlar var.Bu grup maçları ilerisi için bir nevi
hazırlık mahiyetinde zaten.
* Bireysel performanslarda formsuzluklar,oyun olarak da zaaflarımız var.
- Hücum yüzdemiz düşük % 34.
Kim % 33,Montano % 30,Kristin % 18,Eda % 50,Bauer % 41.
Düşük performanslar bunlar.
- Bloklarda 8-12 gerideyiz.
- Savunmamız aksıyor.
* Sadece servislerimiz etkili ve diğer maçlara göre yükselen bir manşet
yüzdemiz var.Servis de 9 hatamız olmasına rağmen 6 ace'imiz var.
Manşetimiz ise 73/4.% 71(42) İyi rakam bu.
* Oyun içinde düşüşler yaşıyoruz.Her set de seriler verdik.
1.set de 5-0'lık,2.set de 6-0'lık,3.set de hemen başta 4-0'lık seriler verdik.
* Kim diğer maçlara oranla hücumda çok fazla hata yapmasına rağmen
- 54/18.% 33.9 hücum hatası,4 blokta kalma toplam 13 hata - 21 sayı
ile en skorer ismimiz olmuş.18 hücum sayısı alıp 13 hata Kim'den beklenmeyen
bir durum.3 servis sayısı ve manşet de 25/-.% 88(48) tolere etmiş.
* Montano'nun 33/10.% 30 toplam 3 hata.Düşük performans.
* Kristin 11/2.% 18 ile hücum berbat.Manşet de 30/2.% 67(43) ile bunu
tolere etmiş diyebiliriz.
* Ortalarımızın hücum performansları da düşük.Eda 14/7.% 50,Bauer
17/7.% 41.
* Aslında ''manşet özürlü '' bir takım olarak bu kadar iyi manşet almışken
Lo Bianco da iyi oynadı diyebiliriz ona rağmen böyle düşük hücum yüzdeleri
çok enteresan.
* Rakip hatalarından biz 33 sayı almışız,Onlar 26 sayı almış.
* Antrenör Abondanza'nında ezberleri (!) devam ediyor.
* Rakip Azeryol Bakü da iyi takım değil.Ki bir önceki Nantes maçına göre
bence daha iyi oynadılar.Ona rağmen Brakoceviç,Nikoliç,Filipova,Pasör Oksana Parkhamenko Kurt'u kesen Lora Ktipenko gibi tanınmış isimler istenileni
verebiliyor değil.Onların da ''takım olma'' sorunları var.
* Neticede dediğim gibi bu grup maçları F4 yolunda hazırlık niteliğinde.
Her maç geliştirmemiz gerek oyunumuzu ve bireysel performanslarımızı.
Ki bu maçta manşetimizin geliştiğini görmek sevindirici.
* Bosetti'yi bekliyoruz ancak yolların ayrılacağı dedikodusu varmış.
Böyle bir karar alınacaksa neden bekledik,geç kaldık bu saat de nereden
iyi oyuncu bulacağız.Kaldı ki bonservis ödememiz lazım.
''Biz Bosetti gelene kadar sabredeceğiz '' derken boşuna mı bekliyormuşuz ?
* Gelelim en önemli gördüğüm konuya ; 
Aslında bu yazıyı okuyunca moralim bozuldu bu kadar bile yazmayı 
düşünmüyordum maçla ilgili arşive kaydetmek için yazdım.
Fenerbahçe Yönetimi daha doğrusu Aziz Yıldırım ''Ne zaman Sapla Samanı
ayırmayı başaracak ? '' Ayıptır tepki göreceğim diye belli bir grup ile
savaşırken niye masum,genç taraftarlarımızı mağdur ediyoruz arkadaş.
* Blogumuzun yazarlarından Sensiblex İsmail Kerem kardeşim parkedefener
forumunda şu izlenimlerini yazmış ; 

Bu arada oyunla takımla alakasız olarak, bu maçta da canımı sıkan şeyler oldu. Maç öncesi yoğun yağmur vardı, salon önünde unifeb li gençler ile sohbet ediyorduk , bizim Istanbul tayfanın yeni jenerasyonu tertemiz çocuklar, Avcılar kampüsten gelenler Beyazıttan gelenleri bekliyordu. Fazla kalabalık değillerdi 10-15 kişi olacaktı. Gişede bilet satılmakta diye içeri yöneldik ama meğersem gene seçmece taraftar alınıyordu.

Sadece ailelere maç günü Gişede bilet veriliyor dedi görevliler, gelenlere göz atıp kime bilet verilecek diye yönlendiriyordu gişe görevlisini.
Ben biraz ters gidince biletimi verdi, geçtim. Ama iki genç vardı, çocuk yanımdaki kardeşim aile sayılmıyor muyuz diye söyleniyordu, onlara bilet satmadıkları için gişe önünde duruyordular. 

Biraz sonra dışarıda diğer arkadaşları da gelen üniversiteliler bilet alıp içeri girmek istedi. Görevli bilet satılmıyor dedi, çocuklar nasıl yani diye durakladı, önlerinde biletler duruyordu, aile haricindekilere bilet sayılmayacak talimatı verilmiş.Biraz tartışma başlayınca spor büro polisleri de oraya birikiverdi. Salon içi boş haldeyken bu çocukları yağmurda dışarıya çıkardılar.
 
Gebze' den servisle gelen ufak kolej ögrencileri vardı, pankartla okul adını açacaklardı ama polisler el koydu, iki tarafındaki sopalarını söktüler, kızların elinde kartonlara yazı yazmak için tuttukları kalemleri bile aldılar, kızcağız şu köşeye geçip I love Kim yazayım abi diye yalvarıyordu.

 Bu esnada elinde bedava biletleri ile gelen diğer grup girmeye başladı. Gerçi onlarda ilk set kendi aralarında kavga etti, polis müdahale ediverdi. Birkaçı dışarı çıkarken diğerleri biz de çıkalım madem diyerek kuyruk olup ayrıldılar, sahada Fenerbahçeyi desteklemek önemli değildi. Yarım saat sonra bir kısmı geri geldi, maç bitmeden de çıktılar.

Fenerbahçeyi severek bu havada onca yolu gelenler dışarıda kalırken bu tiplerin sırf yönetim tercihiyle içeri alınması ayıptı. Maç sonrası Hakan Dinçay ile ve Abdullah Paşaoğlu ile bayağı tartıştım. Her maçtan sonra niye sadece sen sesini çıkarıyorsun, bir Avrupa maçı aldık onun da tadını bırakmadın diye sitem ettiler.

Bunca iş güç arasında stattan bilet alarak niye gelmiyormuşuz, kombine çıkacak bir kaç maç sabredin deyince , ben artık voleyboldan da soğudum sayenizde , kombine çıkınca daha rahat edersiniz, istediğinize kartları dağıtıp kendi akranlarınızla maç izlersiniz dedim. Sanki şu süreçte doğal olan gelenlerin kendilerine ulaşarak imtiyazla içeri alınması yada otelden sokulmasıymış gibi bir mantıktalar, kibarca Fenerbahçeyi uzaktan sevin diyorlar, bu gidişle az kaldı öyle olacak.

yoğun yağmura rağmen maça gelen üniversiteli gençlere keyfi kararla bilet satılmaması ayıbı


* Kınıyorum bu rezaleti Ayıptır,yazıktır,günahtır.
Yemin ediyorum ''Bu zihniyet yüzünden Voleyboldan soğuyorum''
''Bu konu takımın alacağı sonuçtan daha önemli bence ''
Ne demek gencecik Üniversite öğrenci taraftarlarımıza ''Aile değil''
diyerek tiplerine göre bilet satma talimatı '' ?
* Kerem kardeşime bu önemli izlenimi için teşekkür ediyorum.

4 yorum:

sulozgul dedi ki...

Sevgili Gürol,maç için gerekli yorumları istatistiklerle destekleyerek gayet güzel yapmışsın,ben sadece oyun için şunu ekleyeceğim:ilerde bu takım oyununu oturtacağız deniyor,bu konuda ben kötümser düşünüyorum.Çünkü bir maçta ya da sette öyle iniş ve çıkışlar yaşıyoruz ki akıl alır gibi değil.Bir bakıyorsun tam anlamı ile takım oyunu oynuyoruz,bir bakıyorsun yerlerde sürünüyoruz.Artık setlerin herhangi bir bölümünde 6-7 sayı bile öne geçsek o seti kesin alacağız hissine kapılamıyoruz.Bu takım oyunu ile ilgili değil gibime geliyor.Bu başka bir şey.Sanki takımın sentesi kaymış yani ayarı yok gibi.Sağ olsun hoca da bunun için elinden geleni yapıyor.İnan salonda çok net belli oluyor,bazen çok paniğe kapıldığını vücut dilinden anlıyorsunuz.Bu panik tabii ki oyunculara da yansıyor.Bu maçta takım bizim önümüzde oynarken ve oyun Bakü'nün kontrolüne geçmişken yedek oyuncularla bir iletişimi var evlere şenlik.Onlara dönüp Dicle'yi çağırır gibi bir şeyler söylüyor,fakat bunu ne Dicle anlıyor,ne de biz.Zavallı kız bizim de durumu anladığımızı fark edince gülmeye başladı.Bunun gibi bir çok sahneye şahit olduk.Tabii hoca panikleyince oyuncular da panikliyor.Sorun daha çok buralarda odaklanıyor gibime geliyor.Bilet meselesine gelince gerçekten tam anlamı ile rezalet.Zaten bir avuç seyirci geliyor,onları da küstürüyorlar.Çıkaracakları kombine de çözüm değil.Kısaca saçmalayıp duruyorlar.Şimdi yarın İlbank maçı var.Ben önce stada gidecem,bileti alacam sonra da Burhan Felek salonuna gideceğim.Tamam büyük maçlarda bu çekilir de böyle zorluk derecesi düşük maçlarda kimse bunu yapmaz.Sanki stadyum ile salon aynı sokakta.Burası istanbul be ya,kolay mı bir oraya bir buraya koşuşturmak.Yarın salona giderim,bilet varsa alır,yoksa dönerim.Artık benden de bu kadar.Başını fazla ağrıttım,sevgi ve saygılarımla.Süleyman Özgül.Ataşehir.

Güray Gürsoy dedi ki...

Estağfurullah Abi ne demek baş ağrıtmak.Değerli katkıların için çok teşekkürler.Selamlar - Sevgiler.

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Güray Gürsoy dedi ki...

Nilgün hanım değerli yorumunuz için teşekkürler.Haklısınız ne diyeyim :))
Ancak Smaçör konusunda Bosetti'nin şanssız sakatlığı tüm planları alt üst etti.Kristin ve Meliha Onu yedekleyeceklerdi yani as oyuncu değillerdi mecburen şimdi banko oynuyorlar.Bosetti ya dönecek ya yerine transfer yapılacak.Yapılmazsa zaten yüksek hedefler olmaz.